Hamas tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik politikalarının “aç bırakma silahı” olarak tanımlandığı ve bunun “savaş suçu ile sistematik soykırım” anlamına geldiği bildirildi. Açıklamada, 5 aydan uzun süredir devam eden ablukanın Gazze’yi felaket seviyesinde bir kıtlıkla karşı karşıya bıraktığı belirtildi.
Özellikle ilk 6 ayda alması gereken hiçbir gıdaya erişemeyen bebekler için giden tırlara da İsrail el koyuyor. Açıklamaya göre, 40 bin bebek ile 60 bin hamile kadın ölüm riskiyle karşı karşıya. Günde en az 600 tır girmesi gereken Gazze'ye, son zamanlarda bu sayının neredeyse yarısı bile giremiyor.
YARDIM TIRLARI YAĞMALANIYOR, SİVİLLER AÇ BIRAKILIYOR
Hamas, yardım tırlarının çoğunun İsrail'in oluşturduğu "sistematik kaos" sebebiyle yağmalandığını bildirdi. Hamas'ın açıklamasında yardım tırlarının kasıtlı şekilde İsrail tarafından durdurulduğu ve çoğunun da geri gönderildiği iddia ediliyor.
Gazze Şeridi’nde insani yardım malzemelerinin güvenli şekilde ulaştırılamadığı, yardım konvoylarının sık sık saldırıya uğradığı ve yardımların hedef alınan bölgelere düştüğü aktarıldı. Açıklamada, İsrail’in yardımı kontrol altında tutarak sivillere ulaştırılmasını engellediği belirtildi.
SÜT YERİNE SU VERİLİYOR, ÖLÜMLER ARTIYOR
Gazze'de açlık nedeniyle yaşanan trajedinin boyutuna da dikkat çekildi. Açıklamaya göre, anneler çocuklarına süt yerine su vermek zorunda kalıyor. Bugüne kadar 89’u çocuk olmak üzere 154 Filistinlinin açlıktan öldüğü kaydedildi.
Sağlık sisteminin neredeyse tamamen çöktüğü Gazze'de, her gün yüzlerce kişinin yetersiz beslenme ve susuzlukla mücadele ettiği vurgulandı. Bölgedeki hastanelerin temel tıbbi malzemelere ulaşamadığı, hijyen koşullarının yetersizliği nedeniyle bulaşıcı hastalıkların yayıldığı bildirildi.
HAVADAN YAPILAN YARDIMLAR HAYATİ RİSK TAŞIYOR
Açıklamada, İsrail’in havadan ulaştırdığı yardımların da sivil halk için tehlike oluşturduğu belirtildi. Havadan yardım yapılması da bir işe yaramıyor çünkü havadan atılan gıdalar tüketilemez ve kullanılamaz hale geliyor. İsrail'in havadan yardım yapıldığına dair yaydığı propagandanın da arka planda bir işe yaramadığı görülüyor.
İsrail’in yardım ekiplerini ve dağıtım noktalarını hedef aldığı, bölgedeki “yağmacı çeteleri” koruma altına aldığı iddiasına da yer verildi. Hamas, bu uygulamaların İsrail’in kıtlığı savaş aracı olarak kullanma planının parçası olduğunu savundu.
ULUSLARARASI KURULUŞLARA ACİL ÇAĞRI
Hamas, uluslararası kuruluşlara İsrail’in Gazze’de sebep olduğu açlık krizinin hukuki ve ahlaki boyutunu ortaya koyma çağrısında bulundu. Açıklamada, “Kıtlığı bir savaş aracı olarak kullanmak doğrudan sivilleri hedef almak kadar tehlikelidir” denildi.
Hamas, Gazze'deki insani felaketin ortadan kalkmasının tek yolunun kuşatmanın sonlandırılması olduğunu açıkladı. Gecikmenin, özellikle çocuklar, yaşlılar ve hastalar için soykırım anlamına geleceği ifade edildi.
Açıklamada, insan hakları örgütleri ve yardım kuruluşları, İsrail’in müdahalesi olmadan yardımların ulaştırılması için bağımsız bir Birleşmiş Milletler mekanizmasının kurulması konusunda çaba göstermeye davet edildi.
GAZZE’DE SİVİLLER ÇADIRLARDA HAYATA TUTUNMAYA ÇALIŞIYOR
Gazze'de yaşayan yaklaşık 2,3 milyon kişinin büyük kısmı, İsrail saldırıları ve yerinden etme emirleri nedeniyle defalarca yer değiştirmek zorunda kaldı. Açlık, hijyen yetersizliği ve barınma sorunları sebebiyle halk derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.
İsrail ordusunun günlük saldırılarında yerinden edilenlerin bulunduğu çadırlar ve okullar da hedef alınıyor. Altyapının yüzde 88’inin tahrip edildiği belirtilen bölgede, su, ilaç, tıbbi cihaz ve hijyen malzemesi büyük ölçüde tükenmiş durumda.