YAREN TEKİN/ ÖZEL HABER
1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü kapsamında 93 yaşındaki Neriman Başbuğ ile yapılan özel röportajda, geçmişten bugüne değişen insan ilişkilerini, gençlerin yaşlılara bakış açısını ve hayat tecrübelerini samimi bir şekilde konuştuk. Başbuğ, hayat yolculuğunu, mutluluklarını, pişmanlıklarını ve gençlere verdiği nasihatleri içten sözlerle anlattı.
DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ NEDİR?
Birleşmiş Milletler tarafından 14 Aralık 1990’da ilan edilen 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü, yaşlıların toplumdaki yeri ve hakları konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. 1 Ekim, yaşlı nüfusun ihtiyaçlarını gündeme taşımak ve kuşaklar arası dayanışmayı teşvik etmek için her yıl kutlanıyor.
TÜRKİYE’DE YAŞLI NÜFUSUN DURUMU
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre, 65 yaş ve üzerindeki nüfus 9 milyon 437 bin 373 kişi kişiye ulaştı. Bu oran, toplam nüfusun yaklaşık yüzde 11’ine karşılık geliyor. 2060 yılına gelindiğinde yaşlı nüfusun oranının yüzde 25’i aşacağı öngörülüyor.
ESKİDEN SAMİMİYET VARDI
93 yaşındaki Başbuğ, geçmişte insanların daha içten olduğunu belirterek,
“Eskiden samimiyet vardı. Hepimiz bir aile gibiydik. Hep bir akraba gibiydik, başkasının derdine dertlenirdik, iyi günümüzde kötü günümüzde hep birlikte olurduk ama şimdi her şey resmileşti” dedi.
GENÇLER YAŞLILARI UNUTUYOR
Günümüzde yaşlıların en çok iletişim konusunda unutulduğunu vurgulayan Başbuğ, “Aramıyorlar, sormuyorlar, gönül almıyorlar, mutlu etmiyorlar, unutuyorlar…” ifadelerini kullandı. 93 yaşındaki Başbuğ, “Ayda yılda bir de olsa arayın” sözleriyle sitemini ifade etti.
HAYATININ EN BÜYÜK MUTLULUĞU ÇOCUKLARI
Hayatında en çok mutlu olduğu şeyin çocukları olduğunu söyleyen Başbuğ, “Çok şükür 4 tane evladım var. Allah onlara sağlık, sıhhat, uzun ömür versin. Hepsinden memnunum. Saygılılar, sevgililer, hatırlılar” sözleriyle çocuklarına olan duygularını dile getirdi.
“ARANIP SORULMAYINCA İNSAN RESMEN YIKILIYOR”
Gençlere nasihatlerini de paylaşan Başbuğ,
“Onların da bir gün yaşlanacağını düşünerek yaşlıya, hastaya değer versinler isterim. Yani bir merhaba desinler, nasılsın, iyi misin? desinler. Bu bile yaşlılar için büyük bir mutluluk olur. Tazelenirler, sevinirler, hayata bağlanırlar. Ama aranmayınca insan yıkılıyor, resmen yıkılıyor” dedi.
GEÇMİŞTEN BUGÜNE FEDAKARLIK
Geçmişte yaptığı fedakarlıklardan da bahseden Başbuğ, “Aklımı kullanmadım. Nasıl mı fedakarlık yaptım? Elimdekini avucumdakini hep dağıttım.” sözleriyle geçmişe dair pişmanlıklarını dile getirdi.
EVLİLİK VE HAYAT TECRÜBESİ
Evliliğini “çok mutlu bir evlilik” olarak tanımlayan Başbuğ, eşini 35 yıl birlikte yaşadıktan sonra kaybettiğini belirtti. Gençlere evlilik tavsiyesinde bulunan Başbuğ, “Gençler olumlu düşünsünler. Kadın kadınlığını, erkek olgunluğunu bilsin. Hoşgörülü olacaksın, anlayışlı olacaksın. Alttan almayı bileceksin. Yoksa her şey büyür ve anlaşamazsınız” ifadelerini kullandı.
YAŞLILIKTA EN BÜYÜK İHTİYAÇ ‘MANEVİYAT’
Yaşlılıkta en çok manevi desteğe ihtiyaç duyduğunu söyleyen Başbuğ, “Maddi artık bana lazım değil, manevi yardım lazım. Güler yüzlü, tatlı dilli olsunlar. Hatır kırmamak, hoş tutmak önemli. Tatlı dil, güler yüz olsun ondan başka bir şey istemem” dedi.
‘ATATÜRK İÇİN ÖLÜRÜM’
1933 doğumlu olan Başbuğ, Atatürk’ün yaşadığı dönemlerde onu göremediğini ancak çok sevdiğini belirterek,
“Atatürk’ü görmedim ama Atatürk için ölürüm. Bak başucumda onun resmi var. Atatürk benim unutamayacağım bir insan” sözleriyle duygularını dile getirdi.
ÇOCUK YETİŞTİRMENİN İNCELİKLERİ
Çocuklarını disiplinli yetiştirdiğini anlatan Başbuğ, “Çok otoriter büyüttüm ama şimdi çocuklarım bana ‘Anne, sen bizi sıkı tuttun ama iyi ki öyle yapmışsın, hayırlı evlat olduk’ derler. Onlara hep doğruyu söylemelerini, büyüklere saygı, küçüklere sevgi göstermelerini öğrettim” diye konuştu.
1 EKİM DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ MESAJI: ‘YAŞLILARI UNUTMAYIN’
Son olarak herkese çağrıda bulunan Başbuğ, “Büyüklerini, yaşlılarını, ninelerini, anneannelerini, babaannelerini, dedelerini unutmamalılar. Onlarla da ilgilenerek hayatlarını devam ettirmeliler. Hayat sadece kendi hayatlarından ibaret olmamalı” dedi.