Gündem

AB’den Türkiye otomotivine büyük darbe: Milyonlarca araç yollardan kalkacak!

Avrupa Birliği’nin 2026’da yürürlüğe girmesi planlanan yeni Hurda Araçlar (ELV) düzenlemesi, otomotiv ihracatının büyük kısmını AB’ye yapan Türkiye’yi derinden etkileyecek. Geri dönüşüm sertifikası, dijital araç pasaportu zorunluluğu ve çevreci standartlar, hem üreticileri hem de trafikteki milyonlarca aracı yakından ilgilendiriyor. Peki, hangi araçlar hurdaya çıkabilir? Detaylar haberimizde.

Avrupa Birliği’nin 2026 yılında uygulamaya koymayı planladığı yeni End-of-Life Vehicles (ELV) yani Hurda Araçlar düzenlemesi, otomotiv sektöründe köklü değişiklikler getirecek. Özellikle ihracatının büyük kısmını AB ülkelerine yapan Türkiye için bu düzenleme, sadece üreticileri değil, trafikte bulunan milyonlarca aracı da doğrudan etkileyebilir.

Amaç: Kaçak Araç Akışını Önlemek ve Geri Dönüşümü Yükseltmek

Avrupa Komisyonu’nun 2023 yılında sunduğu taslak öneri, Avrupa yollarından her yıl çıkan yaklaşık 6,6 milyon aracın en az 3,5 milyonunun kayıt dışı ve çevreye zarar verecek şekilde elden çıkarılmasını engellemeyi hedefliyor. Bu doğrultuda, araçların geri dönüşüm oranlarının artırılması ve kaçak araç ihracatının önüne geçilmesi planlanıyor.

Geri Dönüşüm Sertifikası ve Dijital Araç Pasaportu Zorunluluğu

Yeni düzenlemenin en kritik maddelerinden biri, pazara sürülecek her yeni aracın “geri dönüştürülebilirlik sertifikası”na sahip olmasını zorunlu kılması. Üreticiler, araçların söküm süreçlerini, yeniden kullanılabilir parçalarını ve içerdikleri tehlikeli maddeleri belgelemekle yükümlü olacak. Kurşun, cıva, kadmiyum gibi zararlı maddeler için sıkı sınırlamalar getirilecek.

Ayrıca, taslakta yer alan “Dijital Araç Pasaportu” sistemi, araçların tüm geçmişini (kullanılan malzemeler, bakım kayıtları, sahiplik değişiklikleri, hasar bilgileri ve bertaraf süreci) merkezi bir veri tabanında toplayacak. Bu sistem, hem ikinci el araç piyasasında şeffaflığı artıracak hem de hurda araçların tespitini kolaylaştıracak.

Türkiye’nin Otomotiv Sektörüne Etkisi

Türkiye, AB ile Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde, bu düzenlemeden doğrudan etkileniyor. 2025 yılı verilerine göre, Türkiye’nin otomotiv ihracatının %72’den fazlası Avrupa ülkelerine gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla;

  • Türk üreticilerinin ihracat için geri dönüşüm sertifikası almak zorunda kalması,
  • Araçların dijital pasaport sistemine entegrasyonu,
  • Zararlı madde kullanımı konusunda şeffaflık ve standartlara uyum sağlaması,
  • Türkiye’deki hurda araç mevzuatının ve altyapısının gözden geçirilmesi kaçınılmaz olacak.

Mevcut Araç Sahipleri Ne Yapacak?

Yeni düzenleme, yalnızca yeni üretilen araçları değil, Türkiye yollarında bulunan mevcut araçları da etkileyebilir. İkinci el ihracatta dijital pasaport ve çevre standartları nedeniyle kısıtlamalar yaşanabilir. Ayrıca, yedek parça tedarikinde orijinallik ve sürdürülebilirlik zorunluluğu nedeniyle eski model araçlar dezavantajlı duruma düşebilir.

Hurda teşvikleri ve yüksek emisyonlu araçlara yönelik yeni vergisel düzenlemeler gündeme gelebilir. Araç muayenelerinde çevresel kriterlerin uygulanması ise muhtemel görünüyor.

Hangi Araçlar Hurdaya Çıkabilir?

Henüz yasa kapsamında hurdaya çıkacak araçlar net olarak tanımlanmasa da, özellikle emisyon standartları düşük ve çevre uyumluluğu zayıf araçların hurdaya ayrılması bekleniyor. Bu kapsamda;

  • Euro 3 ve altı emisyon standartlarına sahip eski model araçlar,
  • Geri dönüştürülebilirlik sertifikası olmayan ithal ikinci el araçlar,
  • Dijital pasaport sistemine entegre edilemeyen eski teknolojili araçlar,
  • Zararlı maddeler içeren araçlar (kurşun, cıva, asbest vb.)

hurda statüsüne girebilir.

Düzenlemenin Uygulama Süreci

Avrupa Parlamentosu, Konseyi ve Komisyonu arasında devam eden müzakerelerde düzenlemenin kabul edilmesi yüksek olasılıkla bekleniyor. İtalyan otomotiv medyasında yer alan haberlere göre, uygulama 2026-2027 döneminde devreye alınacak. Geri dönüşüm sertifikası ve dijital araç pasaportu gibi yükümlülükler ise kademeli olarak hayata geçirilecek.