Dünya

ABD'li senatörden bomba F-35 itirafı: "Teslimatı engelleyen benim ve devam edeceğim"

Amerikan siyasetinden Türkiye’ye yönelik çarpıcı bir itiraf geldi. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi James Risch, Türkiye’ye ait altı adet F-35 savaş uçağının teslimatını bizzat kendisinin engellediğini ve bu tutumunu sürdüreceğini açıkça dile getirdi.

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Risch, senato oturumunda yaptığı açıklamada, “Bu konuda blokajı koyan kişi benim. Bu kararı birçok sebepten ötürü almıştım ve aynı kararlılıkla sürdürüyorum” diyerek keskin tavrını ortaya koydu.

TÜRKİYE’NİN F-35 ORTAKLIĞI ASKIDA KALDI

Ankara’nın 2020 yılında Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almasıyla birlikte F-35 programındaki rolü askıya alınmıştı. Türkiye, projenin en büyük üretici ortaklarından biri olmasına rağmen, yaşanan siyasi gerilim nedeniyle uçaklarını teslim alamadı. Satın alınmış ve mülkiyeti Türkiye’ye ait altı adet F-35A tipi savaş uçağı, hala ABD topraklarında depoda tutuluyor.

ABD'nin Yunanistan Büyükelçisi adayı Kimberly Guilfoyle da Türkiye’ye yönelik F-35 ambargosunu desteklediğini belirterek, “Ülkeler tercihlerinin sonucuna katlanır. Türkiye, Rusya ile çalışmayı seçti” ifadesini kullandı. Bu açıklamalar, Türkiye ve ABD yönetimlerinin bazı alanlarda normalleşme arayışına girdiği bir dönemde, Kongre’nin sert tutumunu koruduğunu gözler önüne serdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir açıklamada, F-35 konusunun teknik düzeyde yeniden ele alındığını ve taraflar arasında temasların sürdüğünü duyurdu.

KAAN PROJESİ VE F-16 HAMLESİ

Öte yandan Türkiye, F-35 programından dışlanmasının ardından savunma politikalarında yönünü çeşitlendirdi. Yerli beşinci nesil savaş uçağı “Kaan” projesi hızla ilerletilirken, bir yandan da ABD ile F-16 tedarik süreci yürütülüyor. Bu kapsamda Türkiye, hem ulusal kapasitesini artırmayı hem de NATO içindeki caydırıcılığını korumayı hedefliyor.

KONGRE DUVARI AŞILABİLECEK Mİ?

F-35 meselesi, sadece teknik bir savunma projesi değil, aynı zamanda Washington-Ankara ilişkilerinin geleceği açısından da stratejik bir test niteliği taşıyor. Kongre’nin sert tavrı devam etse de, ABD yönetimiyle sürdürülen temaslar bu başlığın yeniden açılabileceği yönünde umut veriyor. Ancak karar mercii olarak süreci göz göre göre engelleyen senatörlerin pozisyonu değişmediği sürece, Türkiye'nin beklediği teslimat için durum hala belirsizliğini koruyor.