Gündem

AK Parti Grup Başkanı Güler 11'inci Yargı Paketi'nin detaylarını açıkladı

AK Parti tarafından hazırlanan ve TBMM'ye sunulan 11'inci Yargı Paketi, yargılamaların hızlandırılması, organize suçlarla mücadele ve trafik güvenliği konularında yeni yasal düzenlemeler içeriyor. Teklifte, suç örgütlerinde çocukları kullanan yöneticilere verilecek cezaların artırılması, düğün ve asker uğurlamalarında havaya ateş açanlara yönelik yaptırımların ağırlaştırılması ve trafikte yol kesme eyleminin müstakil suç sayılarak hapis cezası ile cezalandırılması öngörülüyor.

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunulan ve kamuoyunda 11'inci Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifine ilişkin Meclis'te bir basın toplantısı düzenledi. Güler, hazırlanan teklifin suç işlenmesinin önlenmesi, caydırıcılığın artırılması ve yargı süreçlerinin hızlandırılmasını hedeflediğini belirtti. Teklifin içeriğinde dolandırıcılıkla mücadele, bilişim suçları, trafik güvenliği, hakaret suçlarının kapsamı ve Covid-19 izni kapsamındaki denetimli serbestlik uygulamalarına dair çeşitli düzenlemeler yer aldığı bildirildi.

ARAÇ KİRALAMA VE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇLARINDA CEZA ARTIRIMI

Abdullah Güler, yaptığı açıklamada taksirle yaralama suçunun ceza miktarlarının artırılarak daha etkin bir yaptırım sistemi hedeflendiğini kaydetti. Güveni kötüye kullanma suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması durumunda verilecek cezanın bir kat artırılmasının öngörüldüğü belirtildi. Özellikle son yıllarda kiralık araçların geri getirilmemesi, parçalanarak satılması veya suçta kullanılması gibi eylemlerde artış gözlemlendiğini ifade eden Güler, bu tür eylemlere karşı caydırıcı tedbirlerin pakette yer aldığını aktardı.

BİLİŞİM SUÇLARINDA HESAPLARA 48 SAATLİK BLOKE VE GSM DÜZENLEMESİ

Teklif kapsamında, vatandaşları hedef alan dolandırıcılık eylemleriyle mücadele için bankacılık ve iletişim sektörüne yönelik yeni tedbirler getiriliyor. Bilişim sistemleri kullanılarak işlenen suçlarda, suçla ilişkili olduğu tespit edilen banka hesaplarının banka ve finans kuruluşları tarafından 48 saate kadar askıya alınması imkanı sağlanacak. Güler, hesap sahibinin onayı veya adli mercilerin kararı ile hesabın tekrar işleme açılabileceğini belirtti. Bu düzenlemenin, kendisini polis veya savcı olarak tanıtıp vatandaşları dolandıran kişilerin para transferlerini engellemeyi amaçladığı ifade edildi.

İletişim alanında ise GSM aboneliklerinin çift kimlik kartı ibrazıyla yapılması zorunluluğu getiriliyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından bir kişi adına açılabilecek hat sayısına sınırlama getirileceği, ölen veya tüzel kişiliği sona erenlere ait hatların ise 3 ayda bir kontrol edilerek kapatılacağı bildirildi. Ayrıca, dolandırıcılık ve hırsızlık suçlarında kullanıldığı tespit edilen telefon hatlarının şebeke ile bağlantısının kesilmesi yönünde tedbir alındığı kaydedildi. Yabancı uyruklu kişilerin hat kullanımlarına da yeni standartlar getirileceği açıklandı.

YARGI SÜREÇLERİ VE HAKARET SUÇUNDA YENİ DÖNEM

Yargılamaların hızlandırılması amacıyla Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesindeki dolandırıcılık suçlarının yargılamasının asliye ceza mahkemelerine alınması öngörülüyor. Güler, bu mahkemelerde ihtisaslaşma sağlanarak davaların makul sürede tamamlanmasının hedeflendiğini dile getirdi. Teklifte ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda hakaret suçlarının "ön ödeme" kapsamına alınması ve "uzlaştırma" kapsamından çıkarılması öneriliyor. Bölge adliye mahkemelerinin bozma yetkisinin genişletileceği, hükmün gerekçe içermemesi veya savunma hakkının sınırlandırılması durumlarında bozma kararı verilebileceği belirtildi. Soruşturma aşamasında savcılık veya mahkemece istenen bilgi ve belgeleri 10 gün içinde göndermeyen banka ve operatörlere idari para cezası uygulanması da maddeler arasında yer aldı.

COVİD-19 İZİNLERİ VE DENETİMLİ SERBESTLİKTE EŞİTLİK DÜZENLEMESİ

Güler, kamuoyunda "Covid-19 izinleri" olarak bilinen düzenlemeye ilişkin oluşan eşitsizlik şikayetlerinin de teklifte değerlendirildiğini açıkladı. 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yararlandığı hakların, bu tarihten önce suç işlemiş ancak cezası sonradan kesinleşmiş kişilere de tanınacağı bildirildi. Buna göre, 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle hüküm giyenlerin, kapalı ceza infaz kurumundan 3 yıl daha erken açık cezaevine ayrılabileceği ve buradan da 3 yıl daha erken denetimli serbestliğe geçebileceği ifade edildi.

Abdullah Güler, yapılan düzenlemenin bir genel veya kısmi af olmadığını, sadece koşullu salıverilme süreçlerindeki sürelerin yeniden düzenlendiğini vurguladı. İlk etapta cezaevinde bulunan yaklaşık 54-55 bin hükümlünün bu düzenlemeden yararlanmasının beklendiği, ilerleyen süreçte hükmü kesinleşeceklerle birlikte bu sayının 80-90 bin civarına ulaşmasının öngörüldüğü kaydedildi. Ayrıca genel sağlık sigortası prim borçları konusunda 2015-2016 yılları öncesine ait asıl ve fer'i alacakların tahsilinden vazgeçilmesinin teklife eklendiği belirtildi.