İsrail’de görev yapan bazı üst düzey yetkililerin, işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan mescid-i aksa çevresinde gerçekleştirdiği eylemler yeni bir diplomatik tepkiyi beraberinde getirdi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, İsrail hükümetinde yer alan bir bakanın sabah saatlerinde yaptığı ziyareti eleştirdi. Açıklamada, bu tür adımların çatışmaları tetiklediği vurgulandı.
MESCİD-İ AKSA ÜZERİNDE GERİLİM TIRMANIYOR
Mescid-i aksa’da yaşanan son olaylar, bölgedeki mevcut hassasiyeti daha da artırdı. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı’nın sabah erken saatlerdeki ziyareti, Suudi Arabistan’ın diplomatik düzeydeki sert açıklamasıyla karşılandı. Bu tür müdahalelerin bölgesel barışa zarar verdiği belirtilerek uluslararası hukuk vurgusu yapıldı.
Yetkililer, kutsal mekânlara yönelik bu tür adımların yalnızca siyasi değil, dini açıdan da riskler taşıdığını ve toplumsal çatışma ihtimalini yükselttiğini ifade etti.
SUUDİ ARABİSTAN’DAN HUKUKA SAYGI ÇAĞRISI
Yapılan açıklamada, İsrail’in mescid-i aksa üzerindeki eylemlerinin mevcut hukuki çerçeveleri ihlal ettiği öne sürüldü. Suudi yetkililer, uluslararası anlaşmaların göz ardı edilmesinin bölgede güvenlik dengesini bozduğunu söyledi. Riyad, tüm ülkeleri Kudüs’ün dini ve tarihi statüsüne saygı göstermeye davet etti.
Açıklama metninde, “kutsal mekânların dokunulmazlığı gözetilmeli ve tek taraflı müdahalelere karşı etkili adımlar atılmalı” ifadeleri yer aldı.
FANATİK GRUPLARIN ÇIKIŞLARI BASKINLARA ZEMİN HAZIRLIYOR
İsrail’deki bazı dini grupların, geçmişte yaşanan tarihi olayların yıl dönümlerini gerekçe göstererek mescid-i aksa’ya yönelik baskın çağrıları yaptığı biliniyor. Özellikle "Tişa BeAv" adı verilen geleneksel yas günlerinde bu çağrıların artış gösterdiği belirtiliyor.
Son olayda da benzer bir bağlamda harekete geçildiği ve bu durumun İsrail güvenlik birimlerinin gözetiminde gerçekleştiği bildirildi. Bölge kaynakları, bu gelişmelerin kasıtlı biçimde organize edildiğini ileri sürüyor.
Kudüs’te yaşanan bu olaylar yalnızca Filistin halkı üzerinde değil, tüm İslam coğrafyasında yankı uyandırıyor. Birçok ülke bu tür eylemleri kışkırtıcı olarak nitelendiriyor.
ÜRDÜN’ÜN KUDÜS ÜZERİNDEKİ YETKİSİ HATIRLATILDI
1994 tarihli ikili anlaşma uyarınca Kudüs’teki dini mekânlar üzerinde yetki sahibi olan Ürdün, son gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı daha önce de dile getirmişti. Mescid-i aksa’nın yönetimi Ürdün’e bağlı kurumlar tarafından yürütülüyor.
Ancak sahada, İsrail güvenlik güçlerinin bu yetkiyi görmezden geldiği ve uygulamaları kendi inisiyatifiyle yönlendirdiği sık sık gündeme geliyor. Bu durum, bölgede statüko tartışmalarını yeniden alevlendiriyor.
GİRİŞLERDE STATÜKONUN DIŞINA ÇIKILIYOR
Mevcut uluslararası çerçeve, mescid-i aksa’da yalnızca ziyaretçi geçişlerine izin verilmesini öngörüyor. Buna rağmen dini tören ve ibadet gerçekleştiren grupların zaman zaman bölgeye giriş yaptığı, bu durumun ise Kudüs’ün çok dinli yapısını tehdit ettiği ifade ediliyor.
Gözlemciler, bu tür eylemlerin yalnızca dini boyutta değil, siyasi gerilimleri de tetikleyici etkisi bulunduğuna dikkat çekiyor.
RİYAD’DAN ULUSLARARASI TOPLUMA MESAJ
Suudi Arabistan, mescid-i aksa’daki gelişmeler karşısında yalnızca kınama açıklamalarıyla yetinmeyerek uluslararası kuruluşlara da çağrıda bulundu. Açıklamada, “İsrail’in mevcut düzenlemeleri ihlal eden eylemlerine karşı ortak tutum alınmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Riyad, Kudüs’teki kutsal mekânların korunması için daha fazla diplomatik baskı uygulanması gerektiğini savundu.