Aytaç Kot, Türkiye’de kot pantolonun halkın diline ve bedenine yerleşmesini sağlayan isimdir. Hem soyadı hem de markasıyla bir dönemin sembolü haline gelen bu vizyoner iş insanı, yalnızca tekstil sektöründe değil, aynı zamanda Türkiye ralli tarihindeki başarılarıyla da dikkat çeken çok yönlü bir figürdür. 1960’larda “Kot” markasını kurarak Türk modasında bir devrim başlatan Aytaç Kot, aynı zamanda ilk yerli blucin üreticisi olarak tarihe geçti. Peki Aytaç Kot kimdir, kaç yaşındadır, serveti ne kadar, hangi şirketlerin sahibidir, aslen nerelidir, evli midir? İşte Aytaç Kot’un ilham veren yaşam öyküsü…
Aytaç Kot Kaç Yaşında, Aslen Nereli?
Aytaç Kot, 1940 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Galatasaray Lisesi mezunu olan Kot’un ailesi Arnavut kökenlidir. Dedesi Gossiva adlı Balkan bölgesinden Türkiye’ye göç etmiş ve Edremit’e yerleşmiştir. İstanbul doğumlu olan Aytaç Kot, 2025 yılı itibarıyla 85 yaşındadır. Bugün hala hayatta olan Kot, Türkiye’nin ilk denim üreticilerinden biri olarak anılmaktadır.
Aytaç Kot Evli Mi, Özel Hayatı Nasıl?
Aytaç Kot’un özel hayatına dair çok fazla detay kamuoyuna yansımamıştır. Ancak yıllarca aile şirketi olarak yürüttüğü Kot markası içinde ailesiyle birlikte çalıştığı bilinmektedir. Medyada evliliğiyle ilgili net bilgiler yer almasa da, Aytaç Kot’un sade ve basına kapalı bir yaşamı tercih ettiği bilinmektedir.
“Kot” Markasının Hikayesi ve Türkiye’deki Blucin Devrimi
1950’li yıllarda, Aytaç Kot’un babası Muhteşem Kot, Paris’te terzilik eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye dönüp Etibank gibi kurumlar için kıyafet üretmeye başlamıştır. Ancak esas devrim 1960 yılında gerçekleşti. Aytaç Kot, Levi’s tarzı dayanıklı iş pantolonlarını Türkiye’de üretmeye karar verdi ve bu ürünlere soyadını verdi: Kot. Bu marka kısa sürede öyle yaygınlaştı ki halk arasında “jean” ya da “denim” değil, “kot pantolon” ifadesi kullanılmaya başlandı. Böylece Kot, zamanla jenerik marka haline geldi.Türkiye’de taş yıkama (stonewash) uygulamasını başlatan isim de Aytaç Kot’tur. 1978 Frankfurt Denim Fuarı’nda ponza taşıyla yıkanmış soluk pantolonları gördükten sonra Türkiye’de benzer üretim yapmaya başlamış, yerli taş yıkama modasını başlatmıştır.
Levi’s İle Rüşvet Krizi
1985 yılında Levi’s firması, Kot ile anlaşmak istedi. Ancak görüşmeler sırasında Levi’s Avrupa yöneticileri, Aytaç Kot’tan her satış için “şişe başına 50 cent” rüşvet istedi. Bu talebi kabul eden Kot, daha sonra Levi’s merkezinin bu yolsuzluğu tespit etmesiyle anlaşmanın iptal edildiğini öğrenmiştir. Bu olay üzerine Levi’s, Türkiye’de Aytaç Kot yerine Altınyıldız ve Cem Boyner ile iş birliğine gitmiştir.
Aytaç Kot’un Serveti ve Şirketleri
Aytaç Kot’un kişisel serveti tam olarak açıklanmasa da, 1960’lı ve 1970’li yıllarda Türkiye’de denim üretiminin öncüsü olması ve Kot markasının Türkiye genelinde yaygınlaşması dikkate alındığında, milyon dolarlık bir girişimci olduğu söylenebilir. Özellikle Levi’s ve Wrangler gibi markaların Türkiye pazarında güçlenmeden önce Kot’un piyasadaki hâkimiyeti çok güçlüydü.
Kot markası uzun yıllar boyunca Aytaç Kot’un liderliğinde büyümüş, tekstil, üretim ve perakende alanlarında faaliyet göstermiştir. Şirketin daha sonraki yıllarda küçülmeye gitmesi ya da lisanslama modeliyle ilerlemesi gibi gelişmeler olsa da, Aytaç Kot’un markalaşma süreci Türk sanayi tarihi açısından büyük önem taşımaktadır.
Aytaç Kot’un iş ilişkileri:
- Kot Giyim: 1960 yılında tescillenmiş olan “Kot” markası altında Türkiye’nin ilk yerli denim üretimi.
- Taş yıkama tesisleri: Ponza taşıyla denim yıkama işlemleri Türkiye’de ilk kez Aytaç Kot tarafından uygulanmıştır.
- Tekstil makine yatırımları: O dönem için ithal edilen özel dikiş makineleri ve denim işleme teknolojileri.
Aytaç Kot’un Ralli Kariyeri
Aytaç Kot yalnızca tekstil sektöründe değil, motor sporlarında da adından söz ettirmiştir. 1973 yılında Türkiye Ralli Şampiyonu olmuştur. 1975 yılına kadar aktif olarak yarışmış, Renault takımıyla Cumhurbaşkanlığı Kupası dahil olmak üzere birçok ödül kazanmıştır. Avrupa'da da yarışlara katılan Kot, Türkiye’de motorsporlarının yaygınlaşmasına katkıda bulunan isimlerdendir.“Kot” Pantolon Neden Bu Kadar Sevildi?
Kot pantolonlar, dayanıklı kumaşı, kolay yıkanabilirliği ve ütü gerektirmemesiyle 1960’larda özellikle işçiler ve köylüler arasında çok popüler oldu. Aytaç Kot, işçilik kalitesine büyük önem veriyordu. Ürettiği pantolonlar sağlam dikişlere sahipti ve yere bırakıldığında “ayakta durma testi”nden geçiyordu. Zamanla kentli gençler arasında da yaygınlaşan bu pantolonlar, Türkiye sokak modasının temel öğelerinden biri haline geldi.
Aytaç Kot’un Moda ve Sanayiye Katkısı
Aytaç Kot’un en büyük başarısı, Türkiye’de denim kültürünü başlatması ve yaygınlaştırmasıdır. “Kot” kelimesi zamanla tüm blucin türleri için kullanılmaya başlanmış ve Türkçe’ye yerleşmiştir. Bugün hâlâ jean pantolonlara halk arasında “kot” denmesi, Aytaç Kot’un ticari ve kültürel mirasının bir sonucudur. O, yalnızca bir girişimci değil, bir dilin, bir modanın ve bir üretim anlayışının öncüsüdür.
Aytaç Kot Günümüzde Ne Yapıyor?
85 yaşında olan Aytaç Kot, aktif ticari yaşamdan çekilmiş olsa da marka hikâyesi hâlâ yaşamaya devam etmektedir. Röportajlarında ve basın söyleşilerinde Türk sanayisinin gelişimi, üretim ahlakı ve dürüst ticaret anlayışı hakkında fikirler vermektedir. Kendi deyimiyle, “ne yaptıysa en iyisini yapma” ilkesine sadık kalmış, rüşvet tekliflerini dahi geri çevirmiştir.