Türkiye’nin kimseye sebepsiz yere düşmanlık yapmadığını vurgulayan Fidan, “Ama bize düşmanlık yapılırsa geri adım atmayız. Mesajımız net: Bize düşmanlık yapmayın” ifadelerini kullandı. Fidan, Gazze’de yaşananları soykırım olarak niteledi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu gerçeği örtmek için farklı ülkelere farklı baskılar yaptığını belirten Fidan, “Bu adamın tek amacı kendi soykırımını kapatmak. Fransızlara başka, Avustralyalılara başka baskı yapıyor” dedi. Yahudi toplumunun içinde de vicdan sahibi kişilerin Gazze’deki katliamı reddettiğini söyleyen Fidan, Netanyahu’nun politikalarını “Hitler çılgınlığının tekrarı” olarak tanımladı.
"İSRAİL’İN DOKUNULMAZLIK İLLÜZYONU BİTTİ"
Gazze’deki dramın Müslüman dünyasının ortak vicdanı haline geldiğini belirten Fidan, Türkiye’nin diplomatik çabalarının söylemi değiştirdiğini söyledi. “İsrail’in güvenlik bahanesiyle toprak kazanmaya çalıştığı artık açık. Dokunulmazlık illüzyonu dağıldı” dedi. ABD ile yaptığı görüşmeye değinen Fidan, Gazze’ye insani yardımların yetersiz olduğunu, İsrail’in ise Gazze’yi yaşanmaz hale getirerek halkı göçe zorladığını vurguladı.
İsrail’in sadece Filistin’de değil, Lübnan ve Suriye’de de işgal arayışında olduğunu belirten Fidan, “Artık İsrail mutlak yalnızlıkla karşı karşıya. Bir ülke hariç. Ama bu sonsuza kadar böyle devam etmeyecek” diye konuştu.
SURİYE, AZERBAYCAN VE RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Suriye konusunda Türkiye’nin emperyal bir niyet taşımadığını söyleyen Fidan, ancak güvenliğe tehdit oluştuğunda gerekli adımların atılacağını vurguladı. Azerbaycan-Ermenistan görüşmelerinde sağlanan ilerlemeleri olumlu bulduklarını belirten Fidan, Zengezur Koridoru’nun da prensipte kabul edildiğini açıkladı. Rusya-Ukrayna savaşında ise Türkiye’nin ortaya koyduğu perspektiflerin müzakerelerde ana omurga haline geldiğini söyledi.
Libya’da Türkiye’nin askeri varlığının barışı sağlamak için bulunduğunu dile getiren Fidan, Yunanistan’a da açık bir çağrıda bulundu: “Türkiye karşıtlığından vazgeçin.”
Konuşmasında Kızılelma vizyonuna da değinen Fidan, Türkiye’nin insanlık için bir “deniz feneri” olması gerektiğini söyledi. “Çok büyük ışık vermesek de küçük bir mum ışığı olabilmek bile önemli. Devletimizin ürettiği bu ışığın kıyamete kadar yol gösterici olması tek mefkûrem” ifadelerini kullandı.