Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Türkiye’nin AB üyelik süreci, vize uygulamaları ve diplomatik atamalara dair önemli açıklamalarda bulundu. Fidan, AB sürecinin durmasının Türkiye kaynaklı değil, Avrupa’daki irade eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı. Dışişleri Bakanlığı’nda liyakat ve kadın yönetici artışına dikkat çekti. Ayrıca vize uygulamalarının şeffaf ve stratejik bir şekilde yürütüldüğünü belirtti.
“YÜRÜMEYECEK BİR SÜREÇ YOK”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşmeleri sırasında soruları yanıtladı. Fidan Türkiye’nin AB üyelik sürecine ilişkin, “AB almak istediği zaman yürümeyecek bir süreç yok. Hatalarımız var ama rahatlıkla düzeltilebilir. Sorun, AB tarafında irade eksikliği” dedi.
“Avrupa, 2007’den bu yana üyelik sürecinde irade göstermedi. Sarkozy dönemi öncesi, Türkiye’nin AB üyeliği kaçınılmaz görünüyordu. Şimdi irade ortaya konursa süreç hızlanır” diye ekledi.
ÖZEL KALEM VE BÜTÇE DÜZENLEMESİ
2026 bütçesindeki Özel Kalem giderlerine dair soruları yanıtlayan Fidan, “Bu para benim işim değil NATO Zirvesi ve Antalya Diplomasi Forumu’nun giderleri oraya konmuş. Gerekeni Protokol Genel Müdürlüğü bütçesine aktaracağız” dedi.
Dışişleri Bakanlığında çalışan kadın-erkek eşitliği noktasında Bakan Fidan şunları söyledi:
"Sistem içerisinde en fazla kadın yönetici ve kadın personel yüzdesi olan bakanlık Dışişleri Bakanlığı ve ben geçen sefer de söyledim ilk defa Dışişleri Bakanlığı tarihinde ben Bakan olduktan sonra en üst unvanı gururla bir meslektaşımızı, Berris Hanım'ı atadık. Daha önce o unvanına gelmiş bir kadın meslektaşımız olmadı."
VİZE UYGULAMALARI VE TURİZM
Her yıl Türkiye’ye gelen 60 milyondan fazla turistin büyük kısmının vize ile geldiğini hatırlatan Fidan, “Vize verirken taleplerin geldiği ülkelerin perspektifini de dikkate alıyoruz. Baş konsoloslarımızla uzmanlık bazlı bir çalıştay yaptık” ifadelerini kullandı.
AB ülkelerinin vize konusunda tek bir iradeye sahip olduğunu belirten Fidan, “27 ülke ortak kriter ve veri tabanına göre vize veriyor. Dolayısıyla pasaportumuzun itibarsızlaştığı iddiası abartı” dedi.
“KKTC’NİN VAROLUŞU TARİHSEL ZORUNLULUK”
Kıbrıs meselesine değinen Fidan, “KKTC’nin varlığı bizim için tarihsel bir zorunluluktur. Kıbrıs’ta iki aktör varmış gibi anlatılıyor ama bizim açımızdan gerçekçi olan Türkiye ve Kıbrıslı Türklerdir” diye konuştu.