AKP’li Karkamış Belediyesi’nde yaşandığı iddia edilen yolsuzluk, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Vatandaş Ali Güzel’in savcılığa sunduğu şikâyet dilekçesinde yer alan ifadelere göre, belediyeye ait araçlarla Fırat Nehri’nden kaçak kum çıkarıldı, bu kumlar belediye çalışanlarının yakınlarına ait hesaplar üzerinden satıldı.
“Belediye faaliyeti dediler, bağış adı altında para aldılar”
Şikayetçi Ali Güzel, 2024 Temmuz–Ağustos aylarında inşaatı için kum almak üzere belediye çalışanı Garaj Amiri Verdi Yalçın ile iletişime geçtiğini, kumların belediyeye ait araçlarla geldiğini ve kendisinden toplamda 165 bin TL para alındığını belirtti. Ancak bu para, belediye hesabı yerine Verdi Yalçın’ın yakını olduğu öne sürülen Ayfer Yalçın’ın şahsi hesabına gönderildi.
“Bu faaliyetin belediye kapsamında yürütüldüğünü söylediler. Paranın ‘bağış’ olarak kabul edileceğini ilettiler ama gerçekte şahsi hesaplara para aktardılar.” — Ali Güzel
Dekontlar Ve Yazışmalar Dosyada
Ali Güzel, banka dekontlarını ve WhatsApp yazışmalarını Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı’na sundu. Ayrıca, Karkamış Belediye Meclis Üyesi Celal Sarı da olaya ilişkin resmi denetim raporunu savcılığa teslim ederek suç duyurusunda bulundu.
Denetim Raporu Skandalı Gözler Önüne Serdi
Denetim Komisyonu’nun 2024 yılına ait raporuna göre:
- 43 bin litrelik akaryakıt alımı hayali çıktı. Belediyenin 101 bin TL'lik yakıt alımı kaydı bulundu ancak yalnızca 58 bin litre yakıt tedarik edildi.
- 800 bin TL değerindeki makam aracı için 828 bin TL tamir masrafı gösterildi.
- Tüm araçların bakım gideri 597 bin TL olarak kayıtlara geçti, ancak rapor bu rakamların gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Ayrıca raporda, Temizlik İşleri Müdürü Mehmet Yalçın ile Garaj Amiri Verdi Yalçın’ın kardeş olduğu, kum satışında birlikte hareket ettikleri tespiti yer aldı.
Gözaltı Yok, Soruşturma Bekleniyor
Tüm bu belgeli iddialara rağmen henüz herhangi bir gözaltı ya da görevden alma gerçekleşmedi. Olayın adli süreci başlasa da, kamuoyunun tepkisi büyüyor. Öte yandan, geçtiğimiz haftalarda CHP’li bazı belediyelere yönelik yapılan operasyonlar “itirafçı beyanlarıyla” gerçekleşmişti. Karkamış’taki skandaldaysa dekont, rapor ve yazışmalar gibi somut delillere rağmen herhangi bir işlem yapılmaması dikkat çekti.
