Bilecik’in Söğüt ilçesinde yer alan yüzyıllık doğal gölet, kuraklık ve azalan su kaynakları nedeniyle neredeyse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bölge halkı hem içme ve tarım suyu hem de yaban hayatı için hayati öneme sahip göletin, yeniden eski canlılığına kavuşmasını istiyor.
TARİHİYLE GÖZ KAMAŞTIRIYORDU
Bilecik’in Söğüt ilçesinde Rızapaşa ve Yeşilyurt köyleri arasında yer alan doğal gölet, iklim değişikliğine bağlı kuraklık ve azalan yağışlar nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Yaklaşık 100 yıl önce bölgedeki su kaynakları sayesinde ortaya çıkan gölet eskiden 20 dönümlük alanı kaplarken, şimdi yalnızca 100 metrekareye kadar küçüldü.
Rızapaşa Köyü Muhtarı Mehmet Karaoğlu göletin hem köy halkı hem de yaban hayatı için hayati önem taşıdığını belirtiyor. Karaoğlu “Köyümüz susuzluk çekiyor. Gölet aktifken buraya piknikçiler, kampçılar, karavancılar gelirdi. Artık burası tamamen atıl kaldı. Kaplumbağa ve balık gibi suda yaşayan birçok hayvan öldü” diye konuştu.
YABAN HAYATI KURAKLIKLA SAVAŞTA
Göletin küçülmesi sadece köylüleri değil bölgedeki yaban hayatını da etkiliyor. Karaoğlu “Göletten bölgede yaşayan domuz, tilki, ayı ve çakal gibi yaban hayvanları da su içiyor. Göletin kuruması sadece bizim değil doğanın da mağdur olması demek” diyerek duruma dikkat çekti.
Yeşilyurt köyünde çobanlık yapan 42 yaşındaki Mehmet Aşık da göletin bölgedeki doğal yaşam için kritik olduğunu belirtiyor. “Artık çobanlarımız bile çeşme olan yerlere göç ediyor. Burası, tüm canlıların yaşam alanıydı. Birçok hayvan gölet çevresinde toplanırdı ama hepsi susuz kaldı. Balıklarımız telef oldu.”
KURAKLIK TEHLİKELİ BOYUTTA
Bölgedeki tarım arazilerini sulamak için açılan sondaj kuyaları, göletteki su seviyesinin düşmesine yol açtı. Köylüler göletin yeniden eski haline dönmesi ve bölgedeki ekosistemin korunması için çözüm bekliyor. Karaoğlu “Doğal dengeyi tehdit eden bu kuraklıkla mücadele için ortak bir çözüm planı talep ediyoruz. Gölet, sadece geçmişin değil gelecek kuşakların da yaşam kaynağı” dedi.
Köylüler yüzyıllardır yaşam kaynağı olan göletin korunmasını hem çevresel hem de ekonomik bir zorunluluk olarak görüyor. Göletin eski canlılığına kavuşması, bölgedeki yaban hayatının ve insanların geleceği için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
