Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN Türk yayınında ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, enflasyon rakamlarının yarın net olarak açıklanacağını ifade ederek, 2024’te enflasyonun yüzde 44 seviyesine gerilediğini, 2025 için beklentinin yüzde 30 olduğunu dile getirdi.
2026’DA HEDEF YÜZDE 20’NİN ALTI
Cevdet Yılmaz, 2026 yılı için hedefin yüzde 20’nin altı olduğunu, 2027’de ise yeniden tek haneli seviyelere dönmeyi amaçladıklarını kaydetti. Temel mallarda düşüşün daha belirgin görüldüğünü belirten Yılmaz, kira ve hizmet grubunda ise geriden gelindiğini vurguladı.
“3 SÜTUNLU POLİTİKAMIZ VAR”
Yılmaz, ekonomi programının 3 temel sütun üzerine kurulu olduğunu aktararak para politikası, maliye politikası ve yapısal dönüşümleri işaret etti. Depreme yönelik harcamalara rağmen mali disiplinin korunduğunu söyleyen Yılmaz, bu dönemin en güçlü ekonomileri dahi sarsacak mali boyutlara sahip olduğunu ifade etti.
GIDA FİYATLARINDA KURAKLIK VE DON ETKİSİ
Kuraklık ve don nedeniyle gıda fiyatlarındaki düşüşün hissedilmediğini belirten Yılmaz, piyasada fırsatçılığın da bulunduğunu söyledi. Enflasyonun hizmet sektörü dahil tüm alanlarda düşmeye devam edeceğini aktaran Yılmaz, vatandaşın etkileri zaman içinde daha net göreceğini ifade etti.
“EMEĞİN MİLLİ GELİRDEN ALDIĞI PAY TARİHİ ZİRVEDE”
Küresel ekonomide tarifeler ve çatışmalar nedeniyle zorlu bir dönem yaşandığına dikkat çeken Yılmaz, Türkiye’nin pandemi sonrası dönemde dünya ortalamasının üzerinde büyüdüğünü belirtti. Yılmaz, emeğin milli gelirden aldığı payın 2024’te yüzde 39, 2025’in ilk yarısında ise yüzde 35,9 olduğunu söyledi.
TARIMA 888 MİLYAR LİRA BÜTÇE AYRILDI
Yılmaz, tarımın stratejik bir sektör olduğunu belirterek önümüzdeki yıl bütçeden 888 milyar liralık kaynak ayrıldığını açıkladı. Su yönetimi, kayıp-kaçaklar ve içme suyu şebekelerinin yenilenmesi gibi başlıkların da öncelikler arasında yer aldığını ifade etti.
“ALTIN ÜZERİNDEN ÖLÇÜM POPÜLİST”
Asgari ücretin altın üzerinden değerlendirilmesine de değinen Yılmaz, bu yaklaşımın ekonomik temele dayanmadığını söyleyerek bu yöntemin popülizm niteliği taşıdığını dile getirdi.