Özdil, gelinen noktada Cumhuriyet Halk Partisi’nin sistematik biçimde hedef alındığını ve bu sürecin sonunda parti kapatmaya kadar varabilecek ciddi bir tehdidin söz konusu olduğunu ifade etti.
“Süreç Belediyelerle Sınırlı Kalmayacak”
Özdil, canlı yayında yaptığı değerlendirmede, CHP’li büyükşehir belediye başkanlarına yönelik soruşturmaların yalnızca bir başlangıç olduğuna dikkat çekti. “Bu operasyonlar milletvekillerine kadar uzanabilir. Sürecin sonunda CHP’nin kapatılması dahi gündeme gelebilir” diyerek, mevcut tabloya karşı demokratik ve hukuki düzlemde güçlü bir duruş sergilenmesi gerektiğini vurguladı.
“Amaç Toplumsal Çaresizlik Algısı Yaratmak”
Yapılanların bir siyasi hamle olmanın ötesinde, toplumu hedef alan psikolojik bir operasyon niteliği taşıdığını belirten Özdil, “Acı çektirerek öğrenilmiş çaresizlik yaratılmak isteniyor. ‘Sizi kapatırız, başkanınızı görevden alırız, sesinizi çıkaramazsınız’ mesajı veriliyor” ifadelerini kullandı. Bu yöntemin, darbe girişimi sonrası çıkarılan KHK’larla yaşanan süreçte de benzer şekilde uygulandığını hatırlattı.
“Muhalefet Genel Bir Baskı Altında”
CHP’nin sıradan bir muhalefet partisi değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini temsil eden bir yapı olduğunu söyleyen Özdil, partinin bu nedenle sistematik şekilde hedef alındığını ifade etti. “2010’dan bu yana süren bir imha politikası var. CHP’nin tarihi, Montrö’den Lozan’a, 1 Mart tezkeresinden anti-emperyalist duruşuna kadar bu ülkenin mihenk taşıdır” diyerek, meselenin yalnızca siyasi değil, aynı zamanda tarihsel bir boyut taşıdığını dile getirdi.