Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” programında konuştu. Erdoğan, konuşmasında Filistin ve Sudan başta olmak üzere tüm mazlum halklara destek mesajı verdi. Gazzeli ve Sudanlı kardeşlerini selamlayan Erdoğan, yokluk ve yoksulluğun yükünü taşıyan çocuklar ile ailelerine de seslendi.
FİLİSTİN’İN ONURLU MÜCADELESİNE DESTEK
Erdoğan, Filistin halkının onurlu mücadelesini bir kez daha selamlayarak, Türk milletinin her zaman yanlarında olacağını vurguladı. “Türk milleti olarak yanlarında olacağımızı bir kez daha beyan ediyorum” ifadelerini kullandı.
İNSAN HAKLARI BEYANNAMESİ’NİN TARİHİ ÖNEMİ
Cumhurbaşkanı, İnsan Hakları Beyannamesi’nin 1948’de kabul edilmesinin insanlık için onur kaynağı olduğunu belirtti. Beyannamenin iki savaş sonrası yeni bir düzen inşa etmeye çalışan dünya için önemli bir adım olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye’de 27 Mayıs 1948’de yürürlüğe girdiğine dikkat çekti.
Erdoğan, beyanname unsurlarının özellikle vesayet dönemlerinde uygulanmasının sıkıntılar doğurduğunu belirterek, bürokratik oligarşi ve anti-demokratik güç odaklarının milletin kalbinde derin yaralar açtığını söyledi.
ERDOĞAN’DAN ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ
"CHP Genel Başkanı her köşeye sıkıştığında ya topu taca atıyor ya saldırganlaşıyor ya da saçmalıyor. Sarıkamış'ta şehit düşen rahmetli dedemin bir asır önce nerede olduğunu sormuş. Gençlik kolları da bu siyaset acemisine hak ettiği cevabı vermiş. İstanbul halkının kaynaklarını yağmalayan bu şahıs için daha fazla nefes harcamayı ziyan görüyorum."
"YÜZ BİNLERE GÜVEN AŞILIYORUZ"
"İnsan merkezli değerler sistemine sahibimiz. insan, alemin özür olarak kıymetlidir, hürmete layıktır.
İnsan hakları konusunda mahcubiyet duyacağımızı hiçbir leke yoktur. Bize hak ve özgürlük dersi verenlerin hepsinden daha temiz bir sicile sahibiz. Bunun altını çizmekte fayda görüyorum. Tarihimizin hiçbir döneminde çiğ süt içmedik, şükür karnımız da ağrımıyor. Nerede mazlum varsa yanındayız, zalimin karşısında da dimdik duruyoruz. Hakkı, barışı, insanlık onurunu sadece bölgemizde değil tüm dünyada cesaretle savunuyoruz Türkiye denilince akla sınırlarını korumakla alamayıp artık barışı kuran ve diplomasiyi de şekillendiren bir ülke geliyor.
Yüz binlere güven aşılıyoruz. Birçok kriz bölgesinde insanlık için güçlü Türkiye şiarıyla üzerimize düşenleri yapmaya çalışıyoruz.
Gazze ve Suriyeli kardeşlerimizin yanında duruşumuz, tam bir insan hakları destanıdır. Baskılara, farklı sebeplerle zalimlerin yanında hizalanan insanlık fukaralarına izin vermedik. Zulmü durdurmanın çabası içinde olduk.
Suriye devriminin 1. yıl dönümüydü. Esad rejiminin ve terör örgütlerinin alçak saldırılarında can veren Suriyeli kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. Sınır ötesi operasyonlarımızda şehit düşen kahramanlarımızı saygıyla rahmetle anıyorum. Metanet abidesi ailelerine hürmetlerimi sunuyorum.
Terörsüz Türkiye, terörsüz bölge idealinden bahsedebiliyorsak onlar sayesindedir."
“SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİN ÇABALARINI DESTEKLİYORUZ”
"Suriye halkının onca zorluğa rağmen ülkelerini yeniden ayağa kaldırma mücadelesi verdiklerini memnuniyetle izliyoruz. Şara Emevi Camii'nde hem sabah namazını kıldırıyor hem de hutbesinde Suriye'nin geleceğine yönelik müjdesini irad ediyordu. Rabbim en yakın zamanda Şara'ya ve Suriye halkına bu müjdeye kavuşmayı nasip etsin.
Türkiye ve Türk milleti olarak Suriyeli kardeşlerimizin çabalarını tüm imkanlarımızla destekliyoruz. İnşallah eski kötü günlere dönüş olmayacaktır."
“KUMPASLARI, OYUNLARI BOZDUK”
"Bu ana muhalefet demiyor muydu... 'Biz Suriyelileri geldikleri yere göndereceğiz' demiyorlar mıydı? Biz de 'Asla gönderemeyeceksiniz' diyorduk. Savaşta sırtımızı dönmedik, barışta da yanlarında olacağız. Bunu da korkarak, kavga ederek değil; birbirimize inanarak gerçekleştireceğiz. Biz korkaklara kulak verseydik, şimdi yanı başımızda bir kan gölü vardı. CHP'nin başındakiler 'Orta Doğu'ya dahil olmayın, akan kana sırtınızı dönün' dediler. Esad'ın elini sıktılar. Biz bu vizyonsuz ve vicdansızlara kulak assaydık, çok ciddi güvenlik tehditleriyle yüzleşiyor olurduk. Biz Allah'a ve kendimize güvendik. Kumpasları, oyunları bozduk. Allah'ın lütfuyla zafere de şahitlik ettik."




