Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen 16. Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada küresel sistemin adaletsizliğini sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan Suriye ve Gazze’de yaşanan insanlık dramlarına dikkat çekerek, uluslararası toplumun sessizliğini eleştirdi ve Türkiye’nin çok boyutlu dış politikasına vurgu yaptı.
“KÜRESEL SİSTEM KRİZLERİ ÇÖZMEK YERİNE DERİNLEŞTİRİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet geleneğinde istişarenin önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “Devlet aklı, istişare kültürünün tecrübeden süzülmüş halidir” dedi.
2008 yılından bu yana düzenlenen Büyükelçiler Konferansı’nın bu yılki temasının “barış, istikrar ve refah üreten dış politika” olduğunu hatırlatan Erdoğan, geleneksel diplomasinin dijitalleşme ve çok aktörlü yapı nedeniyle dönüşüm geçirdiğini ifade etti.
Uluslararası sistemin iki kutupluluktan çok taraflılığa, oradan da çok kutuplu bir yapıya evrildiğini belirten Erdoğan, insan hakları ve küresel adalet söylemlerinin artmasına rağmen bunun sahaya yansımadığını söyledi. Erdoğan, “Bu gelişmeler sorunları çözmek yerine insani krizleri, eşitsizlikleri ve savaşları daha da derinleştirdi” dedi.
“SURİYE’DE 600 BİNDEN FAZLA İNSAN ŞEHİT OLDU”
Erdoğan konuşmasında, 20. yüzyılda yaşanan iki dünya savaşı, Holokost, Ruanda ve Bosna katliamlarını hatırlatarak, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel güvenlik mimarisinin amacına ulaşamadığını vurguladı.
Komşu Suriye’de yaşanan trajediye dikkat çeken Erdoğan, 600 binden fazla Suriyelinin Baas rejiminin saldırılarında hayatını kaybettiğini, yüz binlercesinin işkence gördüğünü, milyonlarcasının ise ülkesini terk etmek zorunda kaldığını söyledi.
“13,5 yıl boyunca sivillerin üzerine varil bombaları yağarken vicdan sahibi birkaç ülke dışında kimsenin sesi çıkmadı” diyen Erdoğan, medyanın kışkırttığı ırkçı saldırıların da hafızalarda yer ettiğini ifade etti.
“GAZZE’YE HİROŞİMA’NIN 14 KATI BOMBA ATILDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşananlara ilişkin verdiği rakamlarla salondaki büyükelçilere çarpıcı mesajlar verdi. Erdoğan, 70 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 170 binden fazla kişinin yaralandığını ve enkaz altında kaç cenaze olduğunun hâlâ bilinmediğini söyledi.
Gazze’nin yüz ölçümünün yalnızca 365 kilometrekare olduğunu hatırlatan Erdoğan, buranın İstanbul’da Beykoz, Ankara’da ise Mamak büyüklüğünde bir alan olduğunu belirtti.
“Bu kadar küçük bir yerleşim alanına 200 bin tondan fazla bomba atıldı. Hiroşima’ya atılan bombanın 14 katı bir yıkımdan bahsediyoruz” diyen Erdoğan, uluslararası sistemin bu tablo karşısında adalet üretmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.
“TÜRKİYE GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDA”
Türkiye’nin dış politikasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem kendi haklarını savunmak hem de dost ve kardeş ülkelere yardım edebilmek için ekonomik, askeri ve diplomatik olarak güçlü olmanın zorunluluk olduğunu vurguladı.
“Türkiye Yüzyılı” hedefi doğrultusunda çok boyutlu bir politikanın adım adım hayata geçirildiğini belirten Erdoğan, hariciye teşkilatına büyük sorumluluk düştüğünü ifade etti.
Türkiye’nin ekonomisi, ihracatı, savunma sanayisi ve uluslararası itibarı güçlendikçe küresel siyasetteki ağırlığının arttığını söyleyen Erdoğan, “Bugün şanlı bayrağımızı dünyanın dört bir yanında gururla dalgalandırıyoruz” ifadelerini kullandı.
“SURİYE’YE DÖNEN MÜLTECİLERİN SAYISI 580 BİNİ BULDU”
"Dünyanın her köşesi ile ekonomik, ticari diplomatik, siyasi iş birlikleri tesis etmenin karşılıklı saygıya dayalı samimi ilişkiler geliştirmenin çabasındayız. Son yıllarda kriz ve çatışmalarla anılan coğrafyamızda herkesin kazançlı çıkacağı bir barış ve istikrar kuşağı oluşturmanın mücadelesini veriyoruz. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. ABD Başkanı Trump ile New York’ta yaptığımız toplantı sonrası başlayan süreç 10 Ekim’de ateşkes mutabakatıyla neticelendi. İsrail’in artan ihlallerine rağmen Hamas’ın serinkanlı tutumu sayesinde ateşkes büyük ölçüde korunuyor. İnsani yardım sevkiyatı peyderpey ilerliyor. 103 bin tonu aşan insanı yardımla burada da farkımızı koruyoruz. Önceliğimiz ateşkesin kalıcı olması ve insani yardımların Gazze’ye engelsiz ulaştırılmasıdır. Gazze’nin inşasına bir an önce başlanmalıdır. Temaslarımızı sürdürüyoruz. Suriye’de benzer bir çaba içindeyiz. 8 Aralık 2024 tarihinde Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte Suriye’nin önünde tarihi bir fırsat kapısı aralandı.
Cumhurbaşkanı Şara’nın liderliğinde Suriye’nin uluslararası topluma yeniden entegrasyonu yolunda kısa sürece ciddi mesafe alındı. Suriye’ye dönen mültecilerin sayısı 580 bini buldu."
“KIYAMETE KADAR BURADA OLACAĞIZ, BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ”
"Suriye’de DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin varlığı bir başka sorun alanıdır. DEAŞ belası ile göğüs göğüse çarpışmış tek NATO müttefiki olarak Suriye hükümetine gereken her türlü desteği veriyoruz. Suriye’nin parçalanmasından, bölünmesinden, milli birlik ve bütünlüğünün zafiyete uğramasından kimin çıkar sağlayacağı açıktır. Suriye’yi oluşturan tüm kesimlerin yarınlara güvenle bakabilmesi ortak tarih ve ortak gelecek tasavvuruyla mümkündür. Biz bin yıldır buradayız, beraberiz, komşuyuz. İnşallah kıyamete kadar da burada olacağız. Birlikte yaşayacağız."
“TARAFLARA İKAZIMIZI İLETİYORUZ”
"Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında her iki ülkeyi üç defa bir araya getirdik. İstanbul süreci neticesinde insani alanda elde edilen kazanımlar Türk diplomasisi için kayda değer bir başarı teşkil etmiştir. İstanbul sürecinin yanı sıra Ukrayna savaşı çerçevesinde bugüne kadar Karadeniz tahıl girişimi ve esir tutuklu değişimi gibi pek çok inisiyatife öncülük ederek insani sahada somut sonuçlara ulaştık.
Son günlerde düzenlenen karşılıklı saldırılar Karadeniz’deki seyrüsefer emniyetini ciddi biçimde tehdit etmektedir. Ticaret gemilerini, sivil gemileri hedef almanın kimseye bir faydası olmaz. Her iki tarafa da bu konuda ikazlarımızı net bir şekilde iletiyoruz. Yıllardır barışa hasret kalan Güney Kafkasya bugün tarihi bir dönemden geçiyor. Azerbaycan ve Ermenistan barış anlaşması imzalamaya hiç olmadıkları kadar yakınlar. Azerbaycan’la diyalog halinde biz de Ermenistan ile normalleşme sürecini iletiyoruz. İnşallah gelecek sene başından itibaren bazı sembolik adımlar atacağız."




