Damacana kelimesi Osmanlı döneminde Türkçeye giren sözcüklerden biridir. Sözcüğün kökeni Fransızcaya dayanmaktadır. Fransızca “dame-jeanne” ifadesi “Jeanne Hanım” anlamına gelir ve büyük, geniş gövdeli cam şişeler için kullanılır. Bu ifadenin kökenine dair bir anlatı da günümüze ulaşmıştır.

Rivayete göre Jeanne isimli bir kadın, yağmurlu bir havada ıslandığı sırada tesadüfen bir cam ustasının atölyesine girer. Burada büyükçe bir cam şişenin içine girerek yağmurdan korunur. Olay çevrede ilgi uyandırır ve bu tür büyük şişeler zamanla “dame-jeanne” olarak anılmaya başlanır
Osmanlı’ya da bu ad aynı şekilde geçer ve kelime Türkçeye “damacana” olarak yerleşir. Önceleri cam malzemeden üretilen damacanalar, yıllar içinde plastikten yapılmaya başlanmış, ancak isim aynı kalmıştır.
DAMACANALAR NEDEN 19 LİTRE OLARAK ÜRETİLİYOR
Damacana suların 19 litre olarak üretilmesinin temelinde hem pratik nedenler hem de uluslararası standartlar vardır. İnsan gücüyle taşınabilecek en uygun üst sınır yaklaşık 20 litre kabul edilmektedir. 19 litrelik ölçü bu sınırın biraz altında kalarak taşımada kolaylık sağlamaktadır. Ayrıca bu miktar, ortalama bir ailenin birkaç günlük içme suyu ihtiyacını karşılamaktadır.

Uluslararası ölçüler de bu miktarın belirlenmesinde etkili olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da uzun süredir kullanılan 5 galonluk ölçü yaklaşık 18,9 litreye denk gelir. Türkiye’de de bu sistem benimsenmiş ve 19 litrelik damacana standardı yerleşmiştir. Böylece hem üretim ve dağıtımda uyum sağlanmış hem de tüketici açısından pratik bir kullanım oluşturulmuştur. Bugün 19 litrelik damacanalar, su sektöründe en yaygın tercih edilen standart olarak kullanılmaya devam etmektedir.
