İran ve İsrail arasındaki savaş dokuzuncu gününe girerken, Tahran’dan gelen saldırılar sadece yoğunluk değil, teknoloji bakımından da farklılık gösteriyor. İsrail’e göre İran artık nicelik değil, nitelik odaklı bir füze stratejisi yürütüyor.
Demir Kubbe'de Çöküş Sinyali
NBC News’e konuşan eski bir üst düzey İsrail istihbarat yetkilisi, İran’ın son saldırılarında kullanılan füzelerin daha gelişmiş teknik özelliklere sahip olduğunu ve bunun Demir Kubbe’nin performansını ciddi şekilde etkilediğini söyledi.
“Önleme oranı önceki gün yüzde 90’ken, bugün sadece yüzde 65 civarında kaldı.”
Bu oran, sistemin bir süredir karşı karşıya olduğu en düşük başarı oranlarından biri olarak kayıtlara geçti.
Yetkiliye göre İran’ın kullandığı yeni nesil füzeler yalnızca daha hızlı değil, aynı zamanda daha akıllı. Gelişmiş yönlendirme sistemleri sayesinde hedefe ulaşma hassasiyeti artmış durumda. Özellikle hastaneler, askeri üsler ve iletişim altyapısı gibi stratejik noktalar doğrudan isabet aldı.
“Bugüne dek, bir füzenin düşüşünden 10-11 dakika önce erken uyarı alabiliyorduk. Bugün bu süre 6-7 dakikaya düştü,” diyen yetkili, füze savunma sisteminin tepki süresinin ciddi şekilde kısaldığını ve alarm zincirinin zorlandığını belirtti.
Stratejik Sabır Doktrini: İran Zamanı ve Hedefi Seçiyor
Yetkili, İran’ın elindeki füze stokunun hâlâ geniş olduğunu ve saldırıların “stratejik sabır” doktrinine uygun biçimde kademeli olarak sürdürüleceğini kaydetti. Bu yaklaşım, İran’ın savaşın seyrini sadece füze sayısıyla değil, seçtiği hedeflerin etkisiyle yönlendirdiğini gösteriyor.
İran’ın kullandığı yeni navigasyon sistemleri sayesinde füzelerin hedeflere sapmadan ulaşabildiğini vurgulayan kaynak, Beerşeba’daki bir hastanenin doğrudan hedef alınmasını buna örnek gösterdi:
“İranlılar, saldırının son aşamasında çok hassas vuruşlar yapabilecek teknik donanıma sahip. Navigasyon sistemleri, füzelerin neredeyse nokta atışıyla hedefi vurmasını sağlıyor.”