Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından birçok şehirde inşa faaliyetleri hız kazandı. Yapı güvenliğinin artırılması ve şehirlerin yeniden planlanması sürecinde mimarların sorumluluğu daha da önem kazanırken, Yüksek Mimar Ayşe Bilge Şahin konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
DEPREM BÖLGESİNDE YENİDEN YAPILANMA SÜRECİ
Şahin, deprem sonrasında başlatılan projelerde bilimsel verilerin esas alındığını belirterek, zemine uygun, güvenliği önceleyen ve bölgenin ihtiyaçlarını karşılayan yapıların planlandığını ifade etti.
MİMARİ TASARIMDA GÜVENLİK ÖNCELİĞİ
Yüksek Mimar Şahin, yeni yapı tasarımlarında deprem yönetmeliklerinin eksiksiz uygulanmasının temel ilke olduğunu vurguladı. Malzeme seçimi, statik hesaplamalar ve mühendislik denetimlerinin sürecin en kritik aşamalarını oluşturduğunu aktardı.
ŞEHİRLERİN KÜLTÜREL DOKUSUNU KORUYAN YAKLAŞIM
Şahin’e göre, yeniden inşa çalışmaları yalnızca dayanıklılığı artırmayı değil, şehirlerin kültürel kimliğini yaşatmayı da hedefliyor. Bu kapsamda bölgenin mimari karakterini koruyan, estetik değerleri gözeten projeler geliştiriliyor.
SAHADA AKTİF GÖREV ALAN MİMARLAR
Yüksek Mimar Ayşe Bilge Şahin, mimarların sahadaki rolünün proje yönetimi açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Uygulama süreçlerinin denetimi, plan-proje uyumluluğu ve teknik kontroller mimarların aktif olarak yürüttüğü görevler arasında yer alıyor.
GELECEĞE YÖNELİK GÜVENLİ YAPILAŞMA
Deprem sonrası inşa edilen yapıların uzun vadeli bir etki oluşturduğunu vurgulayan Şahin, güvenli yapıların sadece bugünün değil, gelecek nesillerin yaşam standartlarını doğrudan etkilediğini ifade etti. Bu nedenle mimari planlamada her aşamada titiz bir çalışma yürütüldüğünü dile getirdi.