Dünya

Din özgürlüğü mü, devlet kontrolü mü? Dinî yapılar gündemde

Kırgızistan’da faaliyet gösteren dinî kuruluşların sayısı hızla artarken, hükümetin hazırladığı yeni yasa tasarısı yabancı destekli yapılar üzerinde sıkı kontrol öngörüyor. Tartışmalar sürüyor.

Orta Asya'nın demokratikleşme deneyiminde kilit ülkelerden biri olan Kırgızistan, son dönemde dinî kurumların artan etkisi ve bu alanda gündeme gelen yasal düzenlemelerle yeniden iç tartışmaların odağına yerleşti.

Resmî kaynaklara göre, ülkede kayıtlı dinî örgütlerin sayısı 4.363’e ulaştı. Bu yapıların çoğu İslamî cemaatlerden oluşsa da, Hristiyan misyoner gruplar, Budist topluluklar ve çeşitli mezhepler de kayıt altında. Bu çeşitlilik, bir yandan dinî çoğulculuk olarak öne çıkarken, diğer yandan devletin “dış etkiyi denetleme” gerekçesiyle hazırladığı yeni yasa tasarısını beraberinde getirdi.

Yeni yasa ne getiriyor?

Kırgız hükümetinin hazırladığı ve Meclis’e sunulmak üzere olduğu belirtilen tasarı, özellikle yurt dışından fon alan dinî kuruluşların faaliyetlerine yönelik daha sıkı raporlama ve izin yükümlülükleri getiriyor.
Eleştirmenlere göre bu, din özgürlüğünü sınırlayan bir adım olabilir.

Dini teşkilatlar, yeni düzenlemenin, sadece mali şeffaflık değil, aynı zamanda ideolojik kontrol amacı güttüğünden endişeli. Bazı küçük mezhepler ve azınlık inanç grupları ise uygulamanın “meşruiyetlerini zayıflatabileceğini” savunuyor.

Hükümet ne diyor?

Yetkililer ise yasanın yalnızca “aşırılığa karşı toplumsal barışı korumayı” ve şeffaflığı sağlamayı amaçladığını vurguluyor. Dini İdareler Komitesi temsilcilerine göre, bazı kuruluşlar dini kisve altında siyasi veya radikal gündemler taşıyabiliyor ve bu durum “devletin müdahalesini zorunlu kılıyor”.

Uluslararası kaygılar büyüyor

İnsan hakları grupları, bu tarz yasal düzenlemelerin, bölgedeki diğer örneklerle (özellikle Rusya ve Tacikistan) benzerlik taşıdığını ve sivil alanın daraltılmasına yol açabileceğini belirtiyor.

Uluslararası Din Özgürlüğü İzleme Örgütü, Kırgızistan’ın özellikle kırsal bölgelerinde faaliyet gösteren küçük inanç gruplarının, yerel yönetimlerce “gayriresmî olarak engellendiğini” raporladı.