Diyarbakır’da uzun yıllar boyunca sahte diplomayla imamlık yapan Yavuz Koç hakkında Resmi Gazete’ye ilan verildi. Tam 12 yıl boyunca resmi kurumlarda görev yaparak maaş alan ve hutbe okuyan Koç’un sahte belge kullanarak dolandırıcılık yaptığı tespit edildi. Mahkeme tarafından 2 yıl 6 ay hapis cezası ile yaklaşık 96 bin TL para cezasına çarptırılan firari sanık için Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi çareyi Resmi Gazete’de ilan vermekte buldu.
SAHTE DİPLOMAYLA İMAMLIK YAPTI
Diyarbakır’da yaşanan skandalda sahte diploma ile tam 12 yıl imamlık yapan Yavuz Koç’un durumu mahkemeye taşındı. Uzun yıllar boyunca resmi kurumlarda görev yapan Koç, sahte belgelerle maaş alıp camide hutbe okudu. Kimsenin fark etmediği sahtekarlık sonunda ortaya çıktı ve yargılanmasına karar verildi.
Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi, firari olan Yavuz Koç’u bulamayınca çareyi Resmi Gazete ilanında buldu. Mahkeme Koç hakkında 2 yıl 6 ay hapis ve 96.360 TL adli para cezası verdi. Aynı zamanda sahte diploma ile işe başlaması nedeniyle ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan ceza aldı.
Gazeteci Murat Ağırel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, mahkemenin Resmi Gazete’de yayınlanan ilanını kamuoyuyla paylaştı. Ağırel “Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Resmî Gazete’ye ilan verdi. Yavuz Koç diye biri aranıyor” ifadeleriyle olaya dikkat çekti.
2 YIL 6 AY HAPİS VE 96 BİN TL PARA CEZASI
Mahkeme kararına göre, Koç’un sahte diploma düzenlediği 2009 tarihinden itibaren suç zamanaşımına uğradı. Ancak işe başlama tarihindeki belgelerin sahte olması nedeniyle kamu kurumunu zarara uğratma suçundan ceza verildi. Toplamda 2 yıl 6 ay hapis cezası ve 96 bin TL tutarında para cezası onaylandı. Mahkeme firari sanığın yakalanması için Resmi Gazete’de ilan yayınlamayı tercih etti.
Olayın ortaya çıkmasının ardından sahte diploma ve belge kullanımına karşı denetimlerin artırılacağı açıklandı. Kamu kurumlarındaki belgelerin doğruluğu için daha kapsamlı kontrol mekanizmalarının kurulacağı belirtildi.
Uzun yıllar boyunca sahte diplomalarla kamuda görev yapan kişilerin ortaya çıkması hem kurum güvenilirliğini zedeliyor hem de vergi mükelleflerine maddi zarar veriyor. Bu tür durumların tekrar yaşanmaması için yasal düzenlemeler ve teknolojik denetimler kritik önem taşıyor.