İsrail’den Katar’da Şok Operasyon
İsrail Ordu Radyosu, Hamas’ın Katar’daki lider kadrosuna yönelik saldırının sorumluluğunu üstlendi. Açıklamada, saldırının Hamas’ın siyasi kanadının en üst düzey isimlerini hedef aldığı belirtildi. Doha’da bulunan Halid Meşal, Halil el-Hayya, Zaher Jabarin ve Muhammed Darwish’in toplantı yaptığı sırada saldırının gerçekleştiği ifade edildi. Katar’ın başkentinde art arda 10’a yakın patlama sesi duyuldu. Görgü tanıkları yoğun duman ve panik ortamını anlatırken, Katar merkezli haber kaynakları 10 savaş uçağının saldırıda görev aldığını ve yüksek irtifadan füze fırlatıldığını bildirdi.Hamas Heyeti Kurtuldu, Ancak Kaybı Büyük
İsrail'in hedefinde olan Hamas liderlerinin saldırıdan sağ kurtulduğu, ancak Halil el-Hayya’nın ofis müdürü ile oğlunun hayatını kaybettiği iddia edildi. Hamas tarafından henüz resmi bir açıklama yapılmasa da, saldırının müzakere sürecine büyük darbe vurduğu net biçimde görülüyor.Trump Bilgilendirildi, Katar Arabuluculuğu Askıya Aldı
İsrail basınına göre, operasyon öncesi dönemin ABD Başkanı Donald Trump detaylı olarak bilgilendirildi. Bu bilgi, saldırının yalnızca İsrail'in değil, bölgedeki bazı büyük güçlerin bilgisi dahilinde gerçekleştiği iddiasını güçlendiriyor. Saldırı sonrası Katar hükümeti, Tel Aviv ile Hamas arasında yürütülen arabuluculuk faaliyetlerini askıya aldığını duyurdu. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mecid el-Ensari, saldırının uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Katar topraklarının bu tür saldırılarda kullanılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.Kınayanlar, Saldırıya Yol Mu Açtı?
Doha’daki saldırı sonrası; Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, BAE, Fas ve Lübnan gibi Arap ülkeleri İsrail’i kınayan açıklamalar yaptı. Ancak, savaş uçaklarının rotasına ilişkin ortaya çıkan iddialar, bu ülkelerin gerçekten ne kadar "karşı" olduklarını sorgulatıyor.
İsrail jetlerinin Doha’ya ulaşmak için Ürdün-Suudi Arabistan hattını kullanmış olabileceği, saldırıya dolaylı bir destek sağlandığı yönünde yorumlandı. Her iki ülke de bu iddialar hakkında resmi bir açıklama yapmazken, diplomatik çevrelerde "sessiz onay" ihtimali yüksek sesle konuşuluyor.