İstanbul’da özel bir hastanede gerçekleştirilen mide küçültme ameliyatı, ihmaller zinciriyle ölümle sonuçlandı. Doktorluk yapması yasaklı olmasına rağmen ameliyata girdiği belirlenen Erol Vural’ın, 26 yaşındaki Semanur Aydın’ın ölümünden sorumlu olduğu ileri sürüldü. Savcılık fezlekesine göre, hastane yönetimi gelirlerini artırmak amacıyla Vural’a yasa dışı şekilde ameliyat yapma imkanı tanıdı, ameliyat kayıtlarında ise sahte imza ve kaşeler kullanıldı. Daha önce iki hastasının ölümünden dolayı hekimlikten men edilen Vural ve hastane yöneticileri hakkında, “ihmali davranışla kasten öldürme”, “resmî belgede sahtecilik” ve “yetkisiz sağlık hizmeti verme” suçlarından 33 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
DOKTORLUKTAN MEN EDİLMESİNE RAĞMEN AMELİYATA GİRDİ
İstanbul’da mide küçültme ameliyatı sonrası yaşamını yitiren Semanur Aydın’ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma, sağlık sistemindeki ihmalleri yeniden gündeme taşıdı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı aralarında doktorluktan men edilen Erol Vural’ın da bulunduğu 7 kişi hakkında 33 yıla kadar hapis cezası istemiyle fezleke hazırladı.
Soruşturma dosyasına göre, şüpheli doktor Vural’ın Bağcılar’daki özel bir hastanede ameliyat yaptığı ve hastane yönetiminin de bu duruma göz yumduğu belirlendi.
“YENİDOĞAN ÇETESİ” DİNLEMELERİYLE SKANDAL ORTAYA ÇIKTI
Fezlekede yer alan bilgilere göre, “Yenidoğan çetesi” soruşturması kapsamında yapılan telefon dinlemeleri, bu skandalın kapısını araladı. Dinlemelerde, doktorluk yapması yasak olan Erol Vural’ın, sahte imzalar ve başka doktorların isimleriyle ameliyatlara girdiği tespit edildi.
Şüpheli Mustafa Kazan’ın telefon konuşmalarında, kamera kayıtlarının silinmesinden, sahte imzalardan ve “ameliyatı Şaban Hoca yaptı diyelim” ifadelerinden bahsettiği ortaya çıktı.
HASTANE YÖNETİCİLERİ İÇİN “MADDİ ÇIKAR” SUÇLAMASI
Soruşturmada, hastane yöneticileri Refik Arslan, Cem Türker Öztürk, Semiha Yavuz, Mustafa Kazan ve Orhan Gündemer’in hastanenin gelirini artırmak ve maddi çıkar sağlamak amacıyla yasa dışı ameliyatlara izin verdikleri ileri sürüldü.
Fezlekeye göre, bu kişiler hekimlikten men edilen ve daha önce iki hastanın ölümüne yol açtığı tespit edilen Vural’ın ameliyat yapmasına bilerek ortam hazırladı.
“GÖZLEMCİYDİM” SAVUNMASI
Şüpheli doktor Erol Vural ifadesinde kendisini “sadece gözlemciydim” diyerek savundu. 2019’da Sağlık Bakanlığı tarafından geçici süreyle meslekten men edildiğini kabul eden Vural, “Ameliyatı ben yapmadım, yalnızca izledim” dedi.
Ancak Adli Tıp Kurumu raporu, Semanur Aydın’ın ölüm nedeninin mide küçültme ameliyatı ve sonrasında gelişen komplikasyonlar olduğunu belirtti. Ayrıca HTS kayıtları, ameliyat sırasında Vural’ın hastanede bulunduğunu kanıtladı.
ÜÇÜNCÜ ÖLÜM AYNI DOKTORUN AMELİYATINDA
Fezlekede, Erol Vural’ın daha önce ameliyat ettiği Figen Kurt Bostancı ve Rojin Elveren isimli hastaların da yaşamını yitirdiği bilgisine yer verildi.
Bu iki ölümün ardından Vural’ın hekimlik yapması yasaklanmış ancak yasağa rağmen ameliyatlara devam ettiği ileri sürüldü.
BELGELERDE SAHTE İMZA, KAMERALAR DEVRE DIŞI
Dosyada hastanede kamera kayıtlarının kasıtlı olarak devre dışı bırakıldığı, ameliyat defterlerinde sahte imza ve kaşeler kullanıldığı belirtildi.
Şüpheli Şaban Coşkun’un aslında girmediği ameliyatları “kendisi yapmış gibi” gösterdiği, Semiha Yavuz’un ise “kameralar bozuktur” ibaresini içeren sahte belgeler hazırladığı ifade edildi.
33 YILA KADAR HAPİS CEZASI TALEBİ
Savcılık fezlekesinde, Erol Vural ile birlikte hastane yöneticileri ve diğer şüpheliler hakkında şu suçlardan 18 yıl 6 aydan 33 yıla kadar hapis cezası talep edildi:
İhmali davranışla kasten öldürme
Resmi belgede sahtecilik
Ruhsatsız veya yetkisiz sağlık hizmeti verme
Suç delillerini yok etme veya gizleme
Hazırlanan fezleke, değerlendirilmek üzere Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.