İsrail ordusunda yedek asker olarak görev yapmış bir personel, Alman Morgenpost gazetesine verdiği röportajda, İsrail'in güneyinde bulunan Sde Teiman Hapishanesi'nde tutulan Gazzeli sivillere yönelik sistematik işkence, cinsel şiddet ve kötü muamele uygulamalarını detaylarıyla anlattı.
İsrail ordusu bünyesinde yedek kuvvetlerde görev alan ve güvenlik endişeleri nedeniyle kimliğinin gizli tutulmasını isteyen eski bir asker, Almanya'nın önde gelen yayın organlarından Morgenpost gazetesine Sde Teiman Hapishanesi'ndeki koşullar hakkında kapsamlı açıklamalarda bulundu. İsrail'in güney bölgesinde yer alan askeri tesisteki işleyişe tanıklık eden eski personel, burada tutulan Gazzeli sivillerin maruz kaldığı ağır insan hakları ihlallerini ifşa etti. Yapılan itiraflarda, hapishane içerisindeki fiziksel şiddetin boyutu, tutukluların barınma koşulları ve komuta kademesinin bu duruma yaklaşımı hakkında çarpıcı bilgiler yer aldı. Uluslararası kamuoyunda tartışmalara neden olan tesisle ilgili içeriden gelen bu bilgiler, bölgedeki ihlallerin sistematik bir yapıya dönüştüğünü ortaya koydu.
DEVASA KAFESLER VE 24 SAAT BAĞLI TUTULAN TUTUKLULAR
Alman basınına konuşan eski asker, Sde Teiman Hapishanesi'ndeki ortamı tasvir ederken "insanlarla dolu devasa kafesler" ifadesini kullandı. Tutukluların günün 24 saati bağlı tutulduğunu belirten eski personel, tesiste sistematik şiddetin günlük bir rutin haline geldiğini kaydetti. İnsan hakları savunucuları tarafından koşulları nedeniyle "İsrail’in Guantanamo’su" olarak nitelendirilen hapishanedeki durumun abartı olmadığını vurgulayan eski asker, görev yaptığı süre boyunca tesiste tam bir intikam atmosferinin hakim olduğunu dile getirdi. Asker, komutanların tutuklulara yönelik ağır fiziksel şiddeti teşvik ettiğini belirterek, yaşadığı bir olayı şu sözlerle aktardı: "Göz bağının altından bakmaya çalışan bir Filistinli tutuklu, metal duvara yaslanarak şiddetli bir şekilde dövüldü ve daha sonra açık yaralarla hücreye geri götürüldü."
SAHRA HASTANESİNDE GÖREV YAPAN PROFESÖRDEN TECAVÜZ BULGUSU
Haberde, sadece eski askerin itiraflarına değil, tıp uzmanlarının ve insan hakları örgütlerinin tespitlerine de yer verildi. Kudüs İbrani Üniversitesi'nden Anesteziyoloji Profesörü Yoel Donchin, tesisteki sahra hastanesinde görev yaptığı sırada tedavi ettiği bir Filistinli tutuklunun durumu hakkında bilgi verdi. Profesör Donchin, söz konusu tutuklunun tecavüz sonucu ağır yaralandığını aktardı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan İnsan Hakları İçin Doktorlar Örgütü'nden (PHRI) Oneg Ben Dror ise hapishane koşulları altında takip edilmemiş ve kayıtlara geçmemiş çok sayıda cinsel şiddet vakasının bulunduğunu ifade etti.
ULUSLARARASI KIZILHAÇ KOMİTESİNİN ERİŞİMİNE İZİN VERİLMİYOR
Morgenpost gazetesinde yer alan haberin detaylarında, tutukluların sağlık ve beslenme haklarına yönelik ihlaller de sıralandı. Kronik rahatsızlığı bulunan tutukluların ilaçlarına erişememesi nedeniyle geçtiğimiz hafta bir Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi. Ayrıca tutuklu bulunan kişilere işkence yöntemi olarak gıda kısıtlaması uygulandığı vurgulandı. İsrail makamlarının, Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin tutuklanan Filistinlileri ziyaret etmesine izin vermediği, yargı süreçlerinde ise duruşmaların video bağlantısıyla yapılması nedeniyle mahkumların fiziksel durumlarının yargıçlar tarafından görülemediği kaydedildi. Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komitesi'nin de geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Filistinlilere ve çocuklara yönelik sistematik işkence iddialarından derin endişe duyduğunu belirttiği hatırlatıldı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ise hapishanelerdeki bu iddialara henüz bir yanıt vermediği ifade edildi.




