İsrail’in İran’a yönelik 13 Haziran’da başlattığı saldırılarla başlayan ve devam eden çatışmalar, bölgedeki gerilimi tırmandırmaya devam ediyor. Çatışmaların bir parçası olarak Yemen’den İsrail’e atılan füzelerin imhasıyla ilgili tartışmalar gündeme geldi. Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, bu füzelerin imhasında Türkiye’deki Kürecik NATO Radar Üssü’nün önemli bir rol oynadığını iddia etti.
Yemen’den Atılan Füzeler ve Kürecik’in Rolü
Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, CNN Türk’te katıldığı Gece Görüşü programında, Yemen’den İsrail’e fırlatılan üç füzenin ABD’ye ait savaş gemileri tarafından havada imha edildiğini belirtti. Pekin’e göre, bu füzelerin tespitinde ve imhasında, Malatya’daki Kürecik NATO Radar Üssü ile İsrail’deki radar sistemlerinden elde edilen istihbarat kullanıldı. Pekin, “Bölgede bulunan ABD hava savunma gemileri, 160 kilometre menzilli füzelerle donatılmış. Bu gemiler, Kürecik ve İsrail’deki radarlardan gelen verilerle uyarılıyor. Bilgiler önce Almanya’daki Rammstein üssüne iletiliyor, ardından gemilere aktarılıp füzeler imha ediliyor” dedi.
Kürecik NATO Radar Üssü Hakkında Detaylar
Kürecik Radar Üssü, Malatya’nın Akçadağ ilçesine bağlı Kürecik beldesinde, Çat Tepe üzerinde, 2.085 metre yükseklikte yer alan bir askeri tesistir. 2012 yılında NATO tarafından balistik füze saldırılarına karşı erken uyarı sistemi olarak kurulmuştur. Üs, Türkiye’nin ulusal güvenliği ve NATO müttefiklerinin korunması amacıyla faaliyet göstermektedir. Nur Dağları’nın 1.770 metre yüksekliğindeki bir tepesinde konumlanan üs, Orta Doğu’yu kapsayan geniş bir alanda füze hareketlerini tespit etme kapasitesine sahiptir.
Üssün kuruluş amacı, özellikle İran ve Rusya gibi ülkelerden gelebilecek balistik füze tehditlerine karşı erken uyarı sağlamak olarak belirtilse de bazı tartışmalarda İsrail’in güvenliğine katkı sağladığı iddiaları da gündeme gelmiştir. Ancak, Türkiye İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Kürecik’ten elde edilen verilerin NATO müttefiki olmayan ülkelerle, özellikle İsrail ile paylaşılmasının söz konusu olmadığını açıklamıştı.