63 yaşındaki gazeteci Fatih Altaylı, “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla yargılandığı davada Silivri Açık Ceza Yerleşkesi’nde hakim karşısına çıktı. Duruşmada uzun bir savunma yapan Altaylı, “Bugün burada olmamın nedeni bu ülkenin en ücra köşesindeki çocukları kendi kızım kadar önemsememdir. 40 yılı aşkın meslek hayatımda kimseyi tehdit etmedim, aksine hep tehdit edilen oldum.” dedi.
DURUŞMA BAŞLADI
Fatih Altaylı’nın yargılandığı dava, Silivri Açık Ceza Yerleşkesi’ndeki 2 No’lu duruşma salonunda saat 11.00’de başladı. Mahkeme heyeti, duruşma savcısı ve Altaylı salona giriş yaptı.
DOSYA 3 HAKİMLİ HEYETE VERİLDİ
Altaylı’nın avukatı Mehmet Can Seyhan, iddianamenin “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı” suçlamasıyla düzenlendiğini belirterek, “Bu nedenle dosyaya 3 hakimli Ağır Ceza Mahkemesi heyeti bakacak. Normal şartlarda hakaret ve tehdit davaları tek hakimli Asliye Ceza Mahkemelerinde görülür.” ifadelerini kullandı.
DESTEK İÇİN GELENLER
Duruşmayı izlemek için Altaylı’nın eşi Hande Altaylı, kızı Zeynep Altaylı, eski Galatasaray Başkanı Faruk Süren, akademisyen Celal Şengör, yazar Murat Bardakçı, CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, Zafer Partisi İstanbul İl Başkanı Hakan Akşit ve Galatasaray Lisesi’nden arkadaşları Silivri’ye geldi.
ALTAYLI’DAN DURUŞMA ÖNCESİ MESAJ
Fatih Altaylı, duruşma öncesinde YouTube kanalına gönderdiği mektupta, cezaevinde sabah hazırlıklarını detaylı biçimde anlattı:
“Sabah 5:30’da kalktım, tıraş oldum, cezaevindeki dolabımda bugüne sakladığım takım elbisemi giydim. Beyaz gömleğimin yakası lekelenmişti, hemen yıkadım, çamaşır suyu ile ağarttım, ütüledim. Cezaevine girerken emanete konulan kravatlarımı istedim. 10:00’da hakim karşısında olacağım. Hakkımızda hayırlısı olsun.”
SAVUNMASINA BAŞLADI
Saat 11.10’da savunmasına başlayan Altaylı, sözlerine “Silivri’mize hoş geldiniz. Uzun süredir yüksek güvenlikli hücredeyim, yazı burada geçirdim, sonbaharı burada karşıladım. İlk kez dört duvarın dışına çıkabildim” diyerek başladı.
Altaylı, şu ifadeleri kullandı:
“Uzunca bir süredir ilk kez buraya gelmek için dört duvar arasından dışarı çıkarıldım. Benim yaşlarıma gelip sevdiklerinizle, ailenizle, dostlarınızla geçirebilmeyi hayal ettiğiniz yazların sayısının azaldığını hissedince, her yaz daha değerli oluyor. Her gün daha değerli oluyor. Sizleri buralara kadar yorduğumuz için kusura bakmayın ama emin olun ben de hiç istemezdim böyle olmasını.”
“Zaten tam olarak da anlamış değilim niye böyle olduğunu, niye burada olduğumu. Hayatımda ilk defa bir Ağır Ceza Mahkemesi’nde niye yargılandığımı. Yaz ayları boyunca tek kişilik hücremde, yalnız başıma otururken ve 8 adıma 5 adımlık avlumda dolaşırken bunun nedenini uzun uzun düşündüm. Zannederim anladım.”
“BU ÜLKENİN EN ÜCRA KÖYÜNDEKİ ÇOCUKLARI KENDİ KIZIM KADAR SEVİYORUM”
“Bugün burada bulunmamın nedeni, bu salonda bulunan ya da bu ülkenin en ücra köyünde yaşayan çocukları kendi kızım kadar sevmem, onlar için kaygılanmamdır. Şanssız çocukların da benim kızım kadar şansı olabilmesini istiyorum. Onların aidiyetine bakılmaksızın eşit şartlarda hayata başlamasını savunduğum için buradayım. Güzel, müreffeh, fırsat eşitliği olan bir ülkede yaşamalarını istiyorum. Bunu yapabilmek için bildiğim şeyi yapıyorum: Ekranlara çıkıp anlatıyorum, gençlerin umutlarını diri tutmaya çalışıyorum.”
“TÜRKİYE’NİN BİLGİ TOPLUMU OLMASI İÇİN ÇABALIYORUM”
Altaylı, Türkiye’nin bilimle kalkınması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Türkiye’nin bir bilgi toplumu, bilim ülkesi olabilmesi için çabalıyorum. Bunun için Türkiye’nin en iyi bilim insanlarıyla programlar yapıyorum. 16 yıldır bilimi önemli hale getirmeye çalışıyorum. 14 yıl boyunca televizyonlarda, son iki yıldır da YouTube’da sürdürdüm. Silivri’de hücreye girene kadar devam ettim. Yıllar önce başlattığımız ‘Haydi Kızlar Okula’ kampanyasıyla nasıl gurur duyduysam, bununla da gurur duyuyorum.”
“40 YILLIK MESLEK HAYATIMDA KİMSEYİ TEHDİT ETMEDİM”
Altaylı, tehdit suçlamasına karşı şunları dile getirdi:
“40 küsur yıllık meslek hayatımda, hatta tüm yaşamımda kimseyi tehdit etmedim. Aksine hep tehdit edilen oldum. Devletimiz bu yüzden 30 yıl boyunca beni korudu. Pek çok terör örgütünün hedefi oldum. Ailem korku içinde yaşadı, kızım beni sokağa çıkmamam için çocuk aklıyla bahaneler buldu. Ben hep güçsüzün yanında oldum. Buna şu an tehdit etmekle suçlandığım Sayın Erdoğan da tanıktır.”
“ERDOĞAN’I HAPİS CEZASI ALDIĞINDA BEN SAVUNDUM”
Altaylı, geçmişte Erdoğan’a dair yazılarını hatırlattı:
“Erdoğan haksız biçimde cezaevine girdiğinde gazetelerde ‘Muhtar bile olamaz’ manşeti atılırken, ben köşemde ‘5 yıl içinde Başbakan olacak adamı hapse attılar’ diye yazdım. Ayrıca 2007’deki 367 krizini de eleştiren bendim. Erdoğan’la aynı fikirde değildik ama görevim seçilmiş Başbakan’ın hayal kurma özgürlüğünü savunmaktı.”
“2013’te Erdoğan’ın en büyük tehdit algısını hissettiği dönemde, kendisini ifade etmek için tercih ettiği televizyon programı da benim programımdı. O günlerde davetim üzerine değil, basın danışmanının isteğiyle geldi. O Fatih Altaylı mı bugün Cumhurbaşkanı’nı tehdit edecekmiş? Yapmayın…”
“KONUŞMAMIN 15 SANİYESİ KESİLDİ”
“2.5 dakikalık konuşmamdan 15-20 saniye kesilerek sosyal medyada linç edildim, Silivri’de hücreye atıldım. O konuşmayı baştan sona izleyen herkes, tehdit kastım olmadığını görecektir. Demokratik bağlılığın Türk halkının iliklerine işlediğini anlatıyorum. Erdoğan’a karşı olmadığını ama halkın demokratik hakkını kimseyle paylaşmak istemediğini söylüyorum. Bu tehdit olabilir mi? O zaman tarih kitapları tehdit doludur.”
“Tarihi örnekler vermek, demokrasiye vurgu yapmak nasıl tehdit olur? Bu, hem Cumhurbaşkanı’na hem ülkemize haksızlıktır.”
“KİMSEYİ TEHDİT ETMEDİM, GENÇLER İÇİN ÇABALIYORUM”
“Belki haksızlığı kızıma ve eşime karşı yaptım. Başkalarının çocuklarını onlarınkinden fazla düşündüm. Ama kimseyi tehdit etmedim, etmiyorum, etmem. Ben gençlerin hayallerinin tehdit altında olmaması için uğraşıyorum. Eğer beraat ederseniz, çocuklar için çalışmaya devam edeceğim. Hayal kurma özgürlüğünü koruyacağım.”
DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
Fatih Altaylı’nın savunmasının ardından mahkeme heyeti saat 11.50’de duruşmaya ara verdi.
NE OLMUŞTU?
Gazeteci Fatih Altaylı, 20 Haziran’da YouTube kanalında yayımlanan “Fatih Altaylı Yorumluyor” programındaki sözleri nedeniyle aynı gün gözaltına alınmıştı. Hakkında “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla en az 5 yıl hapis cezası talep ediliyor. Altaylı ise suçlamaları reddediyor.