Dünya

Filistin’den Mescid-i Aksa uyarısı: “Tarihi ve dini kimlik hedef alınıyor”

Kudüs’teki Filistin Valiliği, radikal İsrailli grupların Mescid-i Aksa’ya yönelik artan baskınlarının, kutsal mabedin tarihi ve dini kimliğini değiştirmeyi amaçlayan tehlikeli ve sistematik bir sürece dönüştüğünü açıkladı. Valilik, uluslararası topluma acil harekete geçme çağrısında bulundu.

Filistin resmi ajansı WAFA’da yayımlanan açıklamada, Kudüs Valiliği, “Tapınak” olarak adlandırılan radikal Yahudi grupların Mescid-i Aksa üzerindeki faaliyetlerinin dini bir hayalden öteye geçerek, İsrail’in siyasi çevrelerince desteklenen örgütlü bir sömürge planına dönüştüğünü belirtti.

“MESİHİ HAYAL DEĞİL, SÖMÜRGE PROJESİ”

Açıklamada, söz konusu grupların “Yeshivat Har Habayit” gibi kurumlar aracılığıyla kurban törenleri düzenleyip, “tapınak” maketleri ve dini kıyafetler hazırlayarak kamuoyunu Mescid-i Aksa’nın yerine bir tapınak inşasına alıştırmaya çalıştıkları ifade edildi. Kudüs Valiliği, bu faaliyetlerin artık mitolojik bir fikir olmaktan çıkıp sistematik bir işgal planına dönüştüğünü vurguladı.

RADİKAL SİYASİLERDEN DESTEK

Açıklamada, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in bu grupları açıkça teşvik ettiği, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, eski milletvekilleri Moshe Feiglin ve Yehuda Glick gibi isimlerin de bu oluşumlara siyasi destek sağladığı belirtildi. Bu grupların İsrail yasaları kapsamında resmiyet kazandığına dikkat çekilerek, bu durumun Mescid-i Aksa’ya yönelik tehlikeli eylemlere sahte bir meşruiyet kazandırdığı ifade edildi.

MESCİD-İ AKSA’NIN STATÜSÜ TEHDİT ALTINDA

Kudüs Valiliği, radikal grupların Mescid-i Aksa çevresinde vakıf arazilerini ve Filistinlilere ait evleri ele geçirmeye, sahte mezarlar yerleştirmeye ve kentin Arap-İslam kimliğini silmeye yönelik planlar yürüttüğünü bildirdi. Bu girişimlerin Kudüs’ün dini ve hukuki statüsünü değiştirmeye yönelik olduğu kaydedildi.

“ULUSLARARASI TOPLUMUN SESSİZLİĞİ İSRAİL’İ CESARETLENDİRİYOR”

Açıklamada, uluslararası toplumun sessizliğinin İsrail’i daha da cesaretlendirdiği vurgulanarak, bu faaliyetlerin bölgesel güvenliği tehdit edecek boyuta ulaşabileceği uyarısında bulunuldu. Filistin Valiliği, Arap ve İslam ülkeleri ile uluslararası toplumu derhal harekete geçmeye çağırdı.

MESİCİD-İ AKSA’YA YÖNELİK İHLALLER ARTTI

İsrail’in Gazze’deki saldırılarını sürdürdüğü dönemde, fanatik Yahudi grupların işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan Mescid-i Aksa’ya baskınlarının da arttığı gözlemlendi. İsrail hükümetinde görev yapan aşırı sağcı bakanlar, Mescid-i Aksa’da “Yahudilerin ibadet etmesi ve tapınak inşa edilmesi gerektiğini” açıkça dile getiriyor.

TARİHİ STATÜKOYA AYKIRI BASKINLAR

Mescid-i Aksa, 1994 yılında imzalanan İsrail-Ürdün barış anlaşmasına göre Ürdün Vakıflar Bakanlığı’na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudi gruplar 2003’ten bu yana İsrail polisinin korumasında, İslami Vakıflar’ın izni olmadan Aksa’ya girmeye devam ediyor.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, bu girişimleri “baskın” olarak tanımlıyor ve Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor. İsrail yönetimi ise tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.

DİNİ LİDERLERDEN GİRİŞ YASAĞI HATIRLATMASI

Öte yandan, İsrail içindeki Ultra-Ortodoks Yahudi din adamlarının büyük bölümü, Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya girmesinin dinen yasak olduğunu hatırlatarak, bu tür baskınlara karşı uyarılarda bulunuyor.

Kudüs’teki Filistin Valiliği’nin açıklaması, bölgedeki gerilimin ve Mescid-i Aksa üzerindeki baskıların giderek tırmandığını bir kez daha ortaya koydu.