Binlerce yıl öncesine ait iskeletlerde kanser izine neredeyse hiç rastlanmıyor. Modern yaşam tarzı, çevre kirliliği, beslenme ve stres faktörleriyle birlikte insanlık, kendi hastalığını mı yarattı?
Modern çağda ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan kanser, neden antik insanlarda bu kadar nadirdi?
Yoksa bizler, teknolojiyle gelişirken bedenimizi unuttuk mu?
Kanser Neden Antik Kalıntılarda Çok Az?
Yüzlerce arkeolojik kazıda incelenen antik iskeletlerde kanser belirtilerine son derece az rastlanıyor.
Bu durum bilim dünyasında şu soruları doğurdu:
Antik insanlar kansere yakalanmıyor muydu?
Yoksa kanser yeni bir çağın, özellikle sanayi sonrası dönemin ürünü mü?
Bu sorulara verilen yanıtlar, modern yaşamın beden üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.
Mısırlı Mumyalarda Bile Kanser Yok Denecek Kadar Az
Manchester Üniversitesi’nden araştırmacılar, yüzlerce Mısır mumyasını inceledi.
Sonuç:
Kanser vakaları yok denecek kadar az.
Modern bir toplumda bu kadar insan incelense, kanser oranı %30-40 seviyelerinde olurdu.
Peki bu fark neden?
Genetik mi, Yaşam Tarzı mı?
Elbette genetik faktörler de önemli.
Ancak günümüzde kansere neden olan faktörlerin büyük çoğunluğu çevresel ve yaşam tarzı kaynaklı.
Yani bugün kanserle mücadele eden bedenimiz, aslında doğal bir sürecin sonucu değil, modern yaşamın bir yansıması.
Modern Hayat = Kanserin Tetikçisi mi?
Bilim insanları, kanserin görülme sıklığındaki bu farkı birkaç ana başlıkta açıklıyor:
1. Daha Kısa Ömür:
Antik çağlarda insanlar genellikle 30-40 yaşlarına kadar yaşıyordu.
Kanser ise çoğu zaman yaşla birlikte ortaya çıkan bir hastalık.
Yani bu kişiler belki de yaşama şansı bulsaydı, kanser kaçınılmaz olabilirdi.
2. Çevre Kirliliği Yoktu:
Günümüzün hava kirliliği, radyasyon, kimyasal katkılar, tarım ilaçları gibi toksik maddeleri yoktu.
Bedenler doğal çevreye uyumlu yaşıyordu.
3. Doğal Beslenme:
İşlenmiş gıdalar, katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar, trans yağlar yoktu.
Beslenme doğadan, mevsimden ve el emeğinden geliyordu.
4. Düşük Stres – Yüksek Fiziksel Aktivite:
Modern çağın stres yüklü hayatı, hareketsizlik ve zihinsel yorgunluk; kanserin temel tetikleyicileri arasında yer alıyor.
Peki Gelecekte Ne Olacak?
Eğer bu hızla ilerlersek:
Daha fazla işlenmiş gıda,
Daha az hareket,
Daha çok toksin…
… demek, daha fazla kanser.
Ama aynı zamanda erken tanı, genetik müdahale ve yapay zekâ destekli tedavilerle hastalığı durdurma şansı da artıyor.