Dünya

Dünya kan kaybediyor: 100 yıl boyunca nüfus artışı olmayacak!

Dünya küresel bir krizle karşı karşıya. Kaybolan nüfusun yeri doldurulamıyor. Öyle ki dünyada çoğu bölgede 100 yıl boyunca nüfus artışı olmayacak.

Kadınların daha geç yaşta evlenmesi, erken yaşta doğumların azalması ve gelecek kaygısıyla çocuk sayısının düşmesi… Tüm bu faktörler, gezegenin dört bir yanında doğum oranlarını kritik eşiklerin altına çekmiş durumda. Uzmanlar, bu yüzyıl sona ermeden birçok ülkenin kendi nüfusunu bile yenileyemeyeceği uyarısını yapıyor.

AVRUPA VE ASYA DA KAN KAYBEDİYOR Çin: Kadın başına 1,0 çocuk ile dünyanın en düşük doğum oranlarından birine sahip. Avrupa ortalaması: 1,4 Kuzey Amerika: 1,6 Asya: 1,9 → 1,7 (2100 tahmini) Latin Amerika ve Karayipler: 1,8 → 1,6 Okyanusya: 2,1 → 1,7 Afrika dışında tüm kıtalarda doğum oranı “yerine koyma” düzeyinin altında seyrediyor. Bugün tek istisna Afrika. Ortalama 4,0 doğumla doğum oranının hâlâ yerine koyma seviyesinin üzerinde olduğu tek bölge. Ancak BM’ye göre bu da uzun sürmeyecek: 2091’de Afrika da eşik altına düşecek.

GENÇ ANNELERİN YERİNİ YAŞ ALMIŞ NESİL ALIYOR 2100’e kadar genç yaşta doğum yapan kadınların oranı dünya genelinde sert düşüş gösterecek. Örneğin: Afrika’da 25 yaş altı kadınların doğum oranı: %41 → %24 Asya’da: %33 → %16 Latin Amerika’da: %39 → %17 Kadınlar daha geç yaşta anne oluyor. 25-34 yaş ve hatta 34 yaş üzeri kadınların doğum oranı ilk defa genç yaş gruplarını geçecek.

POLİTİKALAR SONUÇ VERMİYOR Doğum oranlarını artırmak için dünya genelinde uygulanan teşviklerin etkisi sınırlı. Bazı ülkelerde durum şöyle: Çin: 3 yaşına kadar her çocuk için yılda 500 dolar destek. Japonya: GSYH’nin %2,4’ü aile yardımına. Polonya: GSYH’nin %3,6’sı, bunun %2,5’i doğrudan nakit. İzlanda: OECD’de en yüksek oran, GSYH’nin %3,8’i. ABD: Sadece %1, çoğunluğu vergi indirimi. Ancak uzmanlara göre bu politikalar yeterli değil. Çocuk bakımı, iş-yaşam dengesi ve yaşam pahalılığı gibi faktörler çözülmeden doğurganlık oranlarının kalıcı olarak yükselmesi beklenmiyor.