Kara Cuma’nın şaşırtıcı hikayesi: Krizden, küresel alışveriş çılgınlığına...
Dünyanın en büyük indirim gününe dönüşen Kara Cuma’nın kökeni, ekonomik çöküşlerle dolu karanlık bir geçmişe uzanıyor. İşte efsaneleri, gerçekleri ve günümüz rakamlarıyla bu büyük alışveriş gününün dönüşümü…
19. yüzyılın sonunda Jay Gould ve James Fisk’in altın piyasasını manipüle etme girişimi, Başkan Ulysses Grant’in müdahalesiyle çöktü ve tarihe “Kara Cuma” olarak geçen kaosun fitili ateşlendi.
1950’lerde ABD’de Şükran Günü ertesi gün yaşanan trafik sıkışıklığı ve alışveriş yoğunluğu nedeniyle polisler bu günü “kara” olarak adlandırmaya başladı. Bu teori, Kara Cuma’nın en yaygın açıklaması olarak kabul ediliyor.
Yıl boyunca zarar eden perakendecilerin Şükran Günü sonrası indirimlerle kara geçmesi, muhasebe defterlerinde kırmızıdan siyaha dönüş olarak kaydediliyordu. Bir rivayete göre “Kara Cuma” ismi bu dönüşümden doğdu.
Perakendeciler 1980’lerde Kara Cuma’yı olumsuz çağrışımlardan arındırarak büyük indirimlerin günü haline getirdi. Bu dönem, kavramın modern alışveriş kültürüne entegre edildiği yıllar oldu.
Günümüzde ise Kara Cuma, dünya genelinde dev indirimlerin ve yüksek hacimli satışların günü olarak kutlanıyor. Elektronikten giyime, turizmden ev ürünlerine kadar pek çok kategoride milyonlarca işlem gerçekleştiriliyor.
ABD’de her yıl 200 milyondan fazla kişi mağazalarda ve çevrim içi platformlarda alışveriş yapıyor. Ortalama harcama 400 dolara yaklaşıyor. Kara Cuma artık finansal krizle değil fırsatlarla anılan bir gün haline geldi.