Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi 3 Mart 2023’te yürürlüğe girerek Türkiye’de emeklilik sisteminde köklü bir değişim yarattı. Yaş şartı kaldırıldı, sigortalılık süresi ve prim gününü dolduranlar için emeklilik yolu açıldı. Ancak aradan geçen iki buçuk yılda tablo beklendiği kadar parlak olmadı.

Resmî verilere göre, Şubat 2023’te 9 milyon 519 bin 368 olan emekli sayısı, 2025 Temmuz sonunda 12 milyon 207 bin 779’a yükseldi. Ekim 2025 itibarıyla bu sayının 12 milyon 243 bin 779’a ulaşması bekleniyor.

EYT düzenlemesiyle yaklaşık 4,5 milyon kişinin emeklilik hakkı doğmasına rağmen, şu ana kadar yalnızca 2 milyon 725 bin kişi emekli olabildi. Yaklaşık 1 milyon 775 bin kişi ise prim eksikliği, hizmet birleştirmesi yapılmaması veya statü değişikliği gibi teknik nedenlerle hâlâ emeklilik hakkını kullanamıyor.

SGK Uzmanı Özgür Erdursun’un Dünya Gazetesi’nde yayımlanan analizine göre, 2025 ve 2026 yılları, emeklilik kararları açısından büyük önem taşıyor. Erdursun’a göre, 2026 itibarıyla borçlanma oranlarında ciddi artışlar bekleniyor.

Genel borçlanmalarda oran %32’den %45’e çıkacak.

BAĞ-KUR ihya oranı %34,5’ten %45’e yükselecek.

Bu artış, yaklaşık %60 ila %80 arasında ek maliyet anlamına geliyor. Ayrıca 2026’da asgari ücrete yapılacak olası %20–30’luk zam, borçlanma tutarlarını daha da yükseltecek. Erdursun, “Borçlanma planı yapmayanlar aynı prim gününü tamamlamak için binlerce lira daha fazla ödeyebilir” uyarısında bulundu.

EYT sonrası emekli maaşları; enflasyon, büyüme oranı ve kazanç güncelleme katsayısına göre hesaplanıyor. Bu katsayı her yıl değiştiği için, 2025 veya 2026’da yapılacak başvurular farklı maaş sonuçlarına neden olabiliyor.

Erdursun, “2026’da emeklilik başvurusu yapan bir çalışan, aynı primle bile 2025’te başvuran birine göre daha düşük maaş alabilir” dedi.

Kıdem tazminatı tavanı brüt asgari ücrete bağlı olduğu için, 2026’da asgari ücrete yapılacak artış tazminat miktarını da etkileyecek. Erdursun, bu durumun her zaman avantaj anlamına gelmediğini belirterek, “Emekliliğini planlayanlar yalnızca maaşını değil, kıdem tazminatını da dikkate almalı” ifadelerini kullandı.

Erdursun’un değerlendirmesine göre, emeklilik kararında zamanlama büyük önem taşıyor. “Emeklilik sadece ‘hak kazandım mı?’ sorusuyla bitmiyor. Hangi tarihte emekli olunursa maaşın nasıl değişeceği, primin nasıl tamamlanacağı ve kıdem tazminatının hangi yılda avantajlı olacağı da hesaba katılmalı” diyen Erdursun, çalışanları uyararak şu ifadeyi kullandı:

“2026’ya kadar başvurusunu yapmayanlar, hem borçlanma maliyeti hem de maaş farkı nedeniyle ciddi maddi kayıplarla karşılaşabilir.”

Editör Hakkında