Teknoloji ve yapay zeka sanat dünyasında yeni tartışmaları beraberinde getiriyor. Ai ile üretilen resimler, müzikler ve edebiyat ürünleri geleneksel yöntemlerle üretilen eserlerle kıyaslanıyor ve sanatın tanımı yeniden sorgulanıyor. Bir resim atölyesinde çalışan ressam Mira Yalçın dijital sanatın yaratıcılığı nasıl etkilediğini ve sanatçının rolünü anlattı.
YAPAY ZEKA SANATI TEHDİT Mİ EDİYOR?
Son yıllarda Ai destekli resimler, müzikler ve edebiyat ürünleri gündemde. Bir resim atölyesinde çalışan ressam Mira Yalçın “Ai ile üretilen eserler, sanatçılara rakipten çok yeni bir araç olarak bakmamızı sağlıyor. Geleneksel tabloların dokusu ve fırça darbelerini hissetme deneyimi farklı olsa da dijital eserler hız ve çeşitlilik sunuyor” dedi.
GELENEKSEL SANATIN TANIMI DEĞİŞİYOR
Mira Yalçın’a göre dijital araçlar geleneksel sanat anlayışını dönüştürüyor, Yalçın konuyla ilgili şöyle konuştu:
“Genç sanatçılar artık yalnızca tuval ve boya ile değil, kod ve algoritmalarla da çalışıyor. Bu, yaratıcılığı sınırlayan değil aksine yeni ifade biçimlerini keşfetmeye yönlendiren bir değişim”
SANATÇININ ROLÜ YENİDEN TANIMLANIYOR
Ressam Yalçın sanatçının rolünün yeniden tanımlandığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Gelecekte sanatçı sadece eser üreten kişi değil, yorumlayan ve dijital araçları yönlendiren bir yaratıcı yönetmen olacak. İnsan dokunuşunun değeri daha da öne çıkacak çünkü duyguyu ve hikâyeyi bir yapay zekâdan çok daha iyi aktarabiliyoruz”
ÇATIŞMA MI, ENTEGRASYON MU?
Mira Yalçın dijital sanat ile geleneksel sanat arasındaki ilişkiyi ise şöyle özetliyor: “Bence çatışmadan çok bir entegrasyon söz konusu. Dijital sanat, geleneksel teknikleri görmezden gelmiyor; onları farklı yollarla deneyimlememize olanak sağlıyor. Örneğin bir yağlı boya resminin dijital olarak 3D modellenmesi, sanatın izleyiciye ulaşma biçimini zenginleştiriyor.”