CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2023–2025 döneminde tarım ve hayvancılıkta yaşanan ciddi düşüşleri rakamlarla ortaya koydu. Gürer, artan maliyetler, düşük alım fiyatları ve ithalat politikalarının Türkiye’nin tarımsal üretimini zayıflattığını söyledi.
“TAHIL VE BİTKİSEL ÜRETİMDE 10 MİLYON TONLUK ÇÖKÜŞ VAR”
Gürer, tahıl ve bitkisel üretimde son üç yılda toplam 10 milyon tonluk kayıp yaşandığını belirtti. Meyve üretimindeki düşüşün ise kayıt dışı üretimle birlikte 10 milyon tona yaklaştığını ifade etti.
Üretim kaybının temel nedenlerinin artan girdi maliyetleri ve baskılanan alım fiyatları olduğunu belirten Gürer, “Çiftçi kazanamayınca üretimden kopuyor” dedi.
“BİR AYDA DON VE KURAKLIK UNUTULDU”
Gürer, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in gıda enflasyonunu zirai don ve kuraklıkla açıkladığını hatırlatarak, yalnızca bir ay sonra bu etkinin enflasyonda görünmez hâle gelmesini eleştirdi.
“Bir ayda ne değişti de donun ve kuraklığın etkisi ortadan kalktı?” diye soran Gürer, sorunların görmezden gelindiğini belirtti.
2002–2025 ÜRETİM KARŞILAŞTIRMASI GERİLEMEYİ GÖSTERİYOR
Gürer, Türkiye’nin son 23 yılda üretimde ciddi kayıplar yaşadığını vurguladı.
• Buğday: 19,5 milyon tondan 17,9 milyon tona
• Arpa: 8 milyon tondan 6 milyon tona
• Kuru fasulye: 250 bin tondan 247 bin tona
• Ayçiçeği: 2 milyon 198 bin tondan 1 milyon 800 bin tona
• Nohut: 600 bin tondan 406 bin tona
• Yeşil mercimek: 65 bin tondan 29 bin tona
• Kırmızı mercimek: 500 bin tondan 230 bin tona düştü.
Aynı dönemde nüfusun 60 milyondan 90 milyona çıktığını hatırlatan Gürer, “Artan nüfusa rağmen üretim geriliyor. Türkiye kendi kendine yeten ülkeler arasından çıkarıldı” dedi.
“HAYVAN VARLIĞINDA DA CİDDİ GERİLEME VAR”
Hayvancılıkta da çöküş yaşandığını belirten Gürer, 1980’de 84,6 milyon olan büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığının 2025’te 71,8 milyona gerilediğini söyledi.
Yem fiyatlarındaki artış ve düşük süt fiyatlarının üreticiyi zorladığını ifade eden Gürer, “1 litre sütle 1,5 kilo yem alınması gerekirken bu denge bozuldu” dedi.
“İTHALATA BAĞIMLI TARIM POLİTİKASI ÜRETİCİYİ ÇÖKERTİYOR”
Gürer, Türkiye’nin temel ürünlerde dışa bağımlı hâle geldiğini belirterek, “Buğday, arpa, mercimek, nohut, fasulye, pamuk, soya… Hepsinde ithalat artıyor. Kanada’dan mercimek alır hâle geldik” diye konuştu.
İhracat söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını belirten Gürer, “Çiftçinin değil, yabancı üreticinin refahını artırıyoruz” dedi.
EKİM ALANLARI DARALIYOR, SORUNLAR DERİNLEŞİYOR
1980’de 28 milyon hektar olan ekili alanların bugün 23 milyon hektara düştüğünü söyleyen Gürer, sulama yetersizliği, toplulaştırma sorunları ve pazarlama sıkıntılarının üreticiyi zorladığını vurguladı.
PATATES VE KURU FASULYE ÜRETİCİSİ YİNE ZORDA
Niğde, Konya ve Nevşehir’in fasulye üretiminde önemli merkezler olduğunu belirten Gürer, çiftçinin bu yıl geçen yılın fiyatına bile ürün satamadığını söyledi.
Patates üreticisinin durumuna da dikkat çeken Gürer, “Tarlada 1–3 liraya satılamayan patates markette 30 liraya satılıyor” dedi.
“KAMU PİYASADAN ÇEKİLDİ, TÜCCAR BELİRLİYOR”
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin piyasada etkin olmamasını eleştiren Gürer, “Kamucu yaklaşım yok, piyasayı tüccar belirliyor. İthalatçı anlayış sürdükçe çiftçi ayakta kalamaz” dedi.
Millî gelirin %1’i oranında verilmesi gereken desteklerin çok altında kalındığını belirten Gürer, “Bütçede ayrılan destek 168 milyar lira, verilmesi gereken 722 milyar lira” diye konuştu.
“GELİN ÇİFTÇİYLE BİRLİKTE ÇÖZELİM”
Gürer, Meclis’e çağrısında tarım ve hayvancılık krizinin yerinde incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Çiftçinin, besicinin yanına gidelim; sorunları yerinde görelim, çözümü birlikte üretelim” dedi.




