Hindistan’da yaşayan Müslümanlar, yıllardır artan toplumsal baskılar, ayrımcılık ve güvenlik kaygıları nedeniyle ülkeyi terk etmeye başladı. Bu göç hareketi yalnızca ekonomik motivasyonla değil; aidiyet duygusunun kaybı, siyasi baskılar ve kimliklerini koruma arzusu ile şekilleniyor.
Hindistan nüfusunun yaklaşık %15’ini oluşturan Müslümanlar, ülkenin göç veren en büyük dini topluluğu hâline geldi. Pew Araştırma Merkezi’ne göre, Hindistan, Suriye’den sonra dünyada en fazla Müslüman göçmeni veren ikinci ülke konumunda.
Özellikle 2019’daki Vatandaşlık Yasası (CAA) protestoları ve bu süreçte yaşanan polis şiddeti, Müslüman toplumda kalıcı bir kırılma yarattı. Camiler hedef alındı, sosyal dışlanma derinleşti, linç vakaları arttı.
Türkiye, Kanada, BAE Öne Çıkıyor
Son yıllarda Hindistan’dan göç eden Müslümanların büyük bir kısmı Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye gibi ülkelere yöneliyor. Artık geri dönme değil, yerleşme planları yapılıyor. Akademisyen Kamran Ahmed, “Fikirlerimi özgürce dile getiremiyorum. Sürekli bir baskı ve izlenme hissi altındayım” sözleriyle ruh hâlini özetliyor.
Genç Müslümanlar geçici iş arayışıyla değil, kalıcı olarak ülkeyi terk etme amacıyla yola çıkıyor. 2022’de Hindistan vatandaşlığından çıkan kişi sayısı 225 bini geçti. Resmi verilere dini dağılım yansıtılmasa da çoğunluğun Müslüman olduğu tahmin ediliyor.
Hindistan-Pakistan Savaşı Göçü Hızlandırıyor
Son haftalarda Hindistan ile Pakistan arasında yaşanan sınır ötesi çatışmalar, ülkedeki Müslüman topluluğun üzerindeki baskıyı daha da artırdı. Her çatışma, Hindistan’daki Müslümanları potansiyel “iç düşman” gibi gösteren söylemleri güçlendiriyor. Bu durum göç kararlarını hızlandırıyor.
Türkiye Kendi Göç Krizi ile Meşgul
İronik bir şekilde, Hindistanlı Müslümanların güvenli liman olarak gördüğü Türkiye, aynı anda kendi göç krizini yönetmeye çalışıyor. Milyonlarca sığınmacı ve düzensiz göçmenle karşı karşıya kalan Türkiye’de yükselen göç karşıtı söylemler oldukça artmış durumda.
Türkiye’de Suriye başta olmak üzere Afganistan ve Pakistan’dan gelen milyonlarca göçmene şimdi de Hintli Müslümanların eklenecek olması sosyal baskıları da beraberinde getirebilir. Ayrıca toplumsal uyum sorunları, gelen göçmenlerin burada da huzur bulmasını zorlaştırabilir. Bu da küresel düzeyde Hintli Müslüman göçmenlerin “yerleşebilecekleri kalıcı bir yurt” arayışını daha da zorlaştırıyor.
Göç edenler, Hindistan’a geri dönmeyi ancak toplumdaki iklimin değişmesi hâlinde düşünebileceklerini söylüyor.
Dr. Siddiqui’ye göre: “Bu sadece Müslümanların sorunu değil; hukuk, medya ve çoğunluk toplumu da sorumluluk üstlenmeli.”
Profesör Apoorvanand ise daha karamsar: “Bağımsızlıktan bu yana Hindistan gençliği hiç bu kadar umutsuz olmamıştı.”