Gündem

Hüseyin Okumuşoğlu kimdir, neden öldü? Kim öldürdü? Türkiye’yi sarsan vahşet cinayeti gün yüzüne çıktı

Kırıkkale’de 11 yıldır kayıp olan Hüseyin Okumuşoğlu’nun cesedinin parçalanmış halde bulunması, Türkiye’yi dehşete düşüren bir cinayet dosyasını yeniden gündeme taşıdı. 2014 yılında Ankara’dan Kırıkkale’ye geçtikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hüseyin Okumuşoğlu, yıllarca kayıp olarak aranmıştı. Ancak 16 Mayıs 2025 tarihinde ortaya çıkan korkunç gerçek, hem kamuoyunda şok etkisi yarattı hem de soruşturmayı yepyeni bir boyuta taşıdı. Hüseyin Okumuşoğlu kimdir, neden öldürüldü, kim öldürdü soruları şimdi bir kez daha cevap arıyor.

Hüseyin Okumuşoğlu kimdir, neden öldürüldü, kim öldürdü soruları şimdi bir kez daha cevap arıyor.

Hüseyin Okumuşoğlu kimdir? 11 yıllık kayıp, korkunç bir sırla sona erdi

40 yaşında kaybolan Hüseyin Okumuşoğlu, 2014 yılında Ankara’dan Kırıkkale’ye gitmiş ve o günden sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Hakkında kayıp ilanı verilmiş, ancak herhangi bir ipucu elde edilememişti. Kamuoyuna açık bilgiler oldukça sınırlıydı; mesleği, özel hayatı ya da Kırıkkale’ye geliş amacı netleşmemişti. 11 yıl boyunca haber alınamayan Okumuşoğlu’nun cesedi, 2025 yılında bir dairede parçalanmış halde ortaya çıktı ve bu durum olayın sadece bir kayıp değil, aynı zamanda planlı bir cinayet olduğunu gözler önüne serdi.

Ne oldu? Buzdolabında bulunan ceset, 11 yıllık gizemi çözdü

Olay, 16 Mayıs 2025 tarihinde Kırıkkale’nin Çalılıöz Mahallesi 11’inci Sokak’ta meydana geldi. Ev sahibi C.Ç., kira ödemeleri durunca kiracısı Meliha Veske’nin durumunu öğrenmek için harekete geçti. Veske’nin kızından “3 Mayıs’ta vefat etti” bilgisini aldıktan sonra çilingir yardımıyla kapıyı açtıran ev sahibi, içeri girdiğinde tüyler ürperten bir manzarayla karşılaştı. Buzdolabı ve derin dondurucuda, çöp poşetlerine sarılı halde bir erkek cesedi bulundu. Polis, olay yerinde bıçak, satır ve kan izleri tespit etti.

Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede, cesedin 2014’te kaybolan Hüseyin Okumuşoğlu’na ait olduğu belirlendi. Dondurucuda saklanan cesedin tam 11 yıl boyunca evde tutulduğu ortaya çıktı. Elektrik ve kira ödemelerinin düzenli yapılması, cesedin fark edilmemesini sağladı. Komşuların dairenin kullanılmadığını, kiracıyı hiç görmediklerini belirtmeleri, cinayetin nasıl büyük bir titizlikle gizlendiğini gözler önüne serdi.

Kim öldürdü? Soruşturma derinleşiyor, 4 şüpheli gözaltında

Henüz Hüseyin Okumuşoğlu’nu kimin öldürdüğü netlik kazanmış değil. Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nin başlattığı soruşturma kapsamında 4 şüpheli gözaltına alındı. Ancak bu kişilerin kimlikleri ya da cinayetle bağlantıları hakkında resmi bir açıklama yapılmadı. Soruşturma, özellikle ölen kiracı Meliha Veske ve çevresi üzerinde yoğunlaşıyor. Veske’nin 3 Mayıs’ta hayatını kaybetmesi, onun cinayeti bilip bilmediği, hatta olaya karışıp karışmadığı yönünde soru işaretleri doğurdu.

Olay yerinde bulunan kesici aletler, cinayetin son derece vahşi bir şekilde işlendiğini ortaya koydu. Polis, şüphelilerin Veske’nin yakın çevresi ya da dairenin geçmiş kullanıcıları arasında olabileceğini değerlendiriyor. Soruşturmada HTS kayıtları, tanık beyanları ve teknik delillerin büyük önem taşıdığı belirtiliyor. Ayrıca, cesedin neden saklandığı, cinayetin hangi gerekçeyle işlendiği ve kimin tarafından planlandığı gibi soruların cevabı hâlâ belirsizliğini koruyor.

Cinayetin sırrı çözülüyor mu? Deliller, zamanla yarışan adli süreci işaret ediyor

Olayın ortaya çıkışıyla birlikte cinayet soruşturması büyük bir hız kazandı. Ancak 11 yıl boyunca dondurucuda tutulan bir cesedin adli analizinin zorlukları da gündemde. Otopsi raporları, ölüm zamanı ve yöntemi hakkında net bilgiler sunmaya hazırlanıyor. Ayrıca olay yerinden elde edilen DNA örnekleri, cinayeti işleyen ya da cesedi saklayan kişi ya da kişilerin kimliğini belirlemekte kritik rol oynayacak.

Soruşturma genişledikçe, olayın sıradan bir kayıp değil; planlı, vahşi ve uzun süre gizlenmiş bir cinayet olduğu yönündeki bulgular güç kazanıyor. 11 yıl boyunca iz bırakmadan bir cesedin saklanması, organize bir suçun parçası olabileceği ihtimalini de gündeme taşıyor.