Hz. Davut kimdir?

Peygamber, kral, savaşçı ve Zebur’un sahibi Tarihin hem dini hem siyasi sahnesinde yer alan büyük bir isim…

Peygamber, kral, savaşçı ve Zebur’un sahibi

Tarihin hem dini hem siyasi sahnesinde yer alan büyük bir isim…
Hz. Davut (a.s.), hem İslam inancına göre bir peygamber, hem Yahudi ve Hristiyan geleneğinde kral ve peygamber, hem de Kutsal Kitap Zebur’un (Psalmlar) sahibi olarak anılır. Hayatı boyunca Allah’ın lütfuna mazhar olmuş, hem halkına hem düşmanlarına karşı adaletle hükmetmiş örnek bir liderdir.

Doğumu, Ailesi ve Gençliği

Hz. Davut’un (a.s.) ne zaman doğduğu kesin olarak bilinmese de kaynaklarda MÖ 1040 - 970 yılları arasında yaşadığı kabul edilir. Filistin topraklarında, Beytüllahm (Bethlehem) şehrinde doğduğu rivayet edilir. Babası Yesse (İşay), Beni İsrail kavmindendi.

Davut genç yaşlarında sürü çobanlığı yapar, tevazu içinde yetişir. Çalgıya (özellikle lir) olan yeteneğiyle bilinir. İsrail tarihinde iyi bir hatip, şair ve sanatçı olarak da anılır. Kur’an-ı Kerim’de de “güzel sesli” olduğu zikredilir.

Calut’a (Golyat) Karşı Mucizevi Zafer

Hz. Davut’un adının ilk defa tarihe güçlü biçimde yazıldığı olay Calut’un (Golyat) öldürülmesidir.

İsrailoğulları ile Filistinliler arasındaki savaşta, devasa boyutlarda bir savaşçı olan Calut (Golyat), İsrailoğullarına meydan okur. Kimse onun karşısına çıkmaya cesaret edemez. Genç Davut, Allah’a güvenerek sapanıyla onu alnından vurur ve yere serer. Bu mucizevi zafer, Davut’un halk arasında kahraman olarak anılmasına sebep olur.

Peygamberlik ve Hükümdarlık

Calut’un öldürülmesinden sonra Hz. Davut’un şöhreti artar. İsrailoğulları onu önce başkomutan olarak seçerler, ardından Allah’ın emriyle hükümdar olur. Aynı zamanda ona peygamberlik de verilmiştir. Kur’an’da bu husus şöyle bildirilir:

“Biz Davud’a tarafımızdan bir fazilet verdik…” (Sad Suresi, 17)
“Andolsun, Davud’a ve Süleyman’a ilim verdik…” (Neml Suresi, 15)

Davut, adaletli yönetimiyle tanınır. Halkının hem dünyevi hem dini lideridir. Yargılama görevini bizzat yerine getirir, Allah’ın öğrettikleriyle adalet dağıtır.

Zebur’un Kendisine Verilmesi

Kur’an’a ve Tevrat’a göre Hz. Davut’a Zebur (Mezmurlar) indirilmiştir. Bu kutsal kitap, dua ve ilahilerden oluşur. Davut, Zebur’u hem okur hem güzel sesiyle terennüm eder. Ayetlerde onun dağlarla ve kuşlarla birlikte Allah’ı zikrettiği bildirilir:

“Gerçekten Biz dağları onun emrine verdik; akşam sabah onunla birlikte tesbih ederlerdi. Toplanmış kuşları da… Hepsi onun tesbihine katılırdı.” (Sad Suresi, 18-19)

Demiri İşleyebilme Mucizesi

Hz. Davut’a Allah bir mucize olarak demiri yumuşatma kabiliyeti verdi. Böylece zırhlar, silahlar yaparak ordusunu güçlendirdi. Bu, halkının hem savunması hem ekonomik gücü için büyük bir nimetti. Kur’an’da şöyle buyrulur:

“Demiri onun için yumuşattık.” (Sebe Suresi, 10-11)

Oğlu Hz. Süleyman ve Mirası

Hz. Davut’un oğlu Hz. Süleyman (a.s.) da peygamber olarak seçilmiştir. Babasının ölümünün ardından tahta geçerek hem hükümdarlığı hem peygamberliği devralır.

Hz. Davut’un adil yönetimi, halkına refah getirmiş, düşmanlarını sindirmiştir. Bu sebeple İsrailoğulları onun dönemini bir altın çağ olarak anarlar.

Ölümü ve Kabri

Hz. Davut’un (a.s.) 70 yaşında Kudüs’te vefat ettiği rivayet edilir. Yahudi geleneğine göre mezarı Kudüs’te Siyon Dağı’nda bulunmaktadır. Kudüs’teki Hz. Davud Türbesi, hem Yahudiler hem Müslümanlar tarafından ziyaret edilen mukaddes yerlerden biridir.