İletişim Başkanlığı Dijital Medya Koordinatörü Aslan Değirmenci, Amerikan merkezli sosyal medya platformu X'in hesap geçmişini görünür kılan yeni güncellemesi hakkında açıklamalarda bulundu. Değirmenci, platformun kullanıma sunduğu bu özellik sayesinde profil sayfalarında hesabın oluşturulma tarihi, doğrulama durumu, bulunduğu ülke, kullanıcı adı değişiklikleri ve hangi ülkenin uygulama mağazası üzerinden bağlandığı gibi bilgilerin erişilebilir hale geldiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dijital Medya Koordinatörü Aslan Değirmenci, sosyal medya platformu X'in (eski adıyla Twitter) kullanıcı hesaplarının şeffaflığını artıran yeni güncellemesini değerlendirdi. Yapılan teknik değişiklikle birlikte kullanıcıların hesap geçmişlerinin detaylı bir şekilde görülebildiğini ifade eden Değirmenci, bu durumun organize dezenformasyon ağlarını ve bot hesapları ortaya çıkardığını vurguladı. Değirmenci, yeni özellik sayesinde takma kimlikli hesapların maskesinin düştüğünü ve özellikle belirli örgütlerin dijital stratejilerinin deşifre olduğunu kaydetti.
FETÖ MENSUPLARININ KULLANDIĞI HESAPLARIN YURTDIŞINDAN YÖNETİLDİĞİ TESPİT EDİLDİ
Yeni güncellemenin etkilerini analiz eden Aslan Değirmenci, FETÖ'nün psikolojik harekat amaçlı kullandığı hesapların yurtdışından yönetildiğinin netleştiğini belirtti. Söz konusu hesapların isimlerini en az beş kez değiştirdiğinin görüldüğünü aktaran Değirmenci, bu durumun örgütün kirli stratejilerini gözler önüne serdiğini ifade etti. Güncellemenin, hesapların tespitini zorlaştırmayı ve organize bir ağın dağınık bireysel kullanıcılar gibi görünmesini sağlayan stratejiyi bozduğunu dile getiren Değirmenci, takma ad kullanımı, sık kullanıcı adı değişimi ve coğrafi konum karmaşasının büyük ölçüde ortadan kalktığını bildirdi.
ORGANİZE DEZENFORMASYON AĞLARININ ORTAK EYLEM STRATEJİLERİ BELİRLENDİ
Deşifre olan hesapların incelenmesiyle ortak söylem ve eylem stratejilerinin ortaya çıktığını belirten Değirmenci, bu yapıların geleneksel psikolojik harekat teknikleri ile modern dijital dezenformasyon stratejilerini birleştirdiğini söyledi. Değirmenci, söz konusu ağların bilgi akışını bulandırmak, bir olaya çok sayıda farklı yorum yaparak kakofoni yaratmak ve gerçek bilgi ile yarı-yanlış bilgiyi karıştırmak gibi yöntemler kullandığını sıraladı. Ayrıca algı kargaşası ile gündem takibini zorlaştıran bu yapıların, iç politikaya yönelik etki üretme ve uluslararası kamuoyunda "mağduriyet", "baskı" ve "özgürlük" temaları üzerinden algı kampanyaları yürüttüğü ifade edildi.
İSRAİL DİJİTAL OPERASYONLARINI HİNDİSTAN ÜZERİNDEN YÖNETİYOR
Değerlendirmesinde İsrail'in sosyal medya faaliyetlerine de değinen Değirmenci, X'deki verilerin İsrail'in dijital kampanyalarını ve psikolojik harekatlarını ağırlıklı olarak Hindistan üzerinden yönettiğini gösterdiğini açıkladı. İsrail'in kendi ülkesinden iz bırakmamak, risk almamak ve analistlerin coğrafi takibini zorlaştırmak amacıyla üçüncü ülkelerde hesap açmayı tercih ettiğini belirten Değirmenci, Hindistan'ın geniş hesap çiftliklerine ve sosyal medya işgücü pazarlarına sahip olması nedeniyle bu ülkenin seçildiğini kaydetti.
SOYKIRIM SUÇLARI KAÇINILMAZ BİR SONUÇ OLARAK SUNULMAYA ÇALIŞILDI
İsrail bağlantılı hesapların içerik stratejilerine dair tespitlerini paylaşan Değirmenci, bu hesapların "terör üreten devlet" yerine "tehdit altındaki devlet" imajını güçlendirmeye çalıştığını belirtti. Hesapların, soykırım suçlarını ve sivil katliamlarını kaçınılmaz bir sonuç olarak sunma gayretinde olduğu ifade edildi. Değirmenci ayrıca, sivil kayıpların sorumluluğunu Gazze halkına yüklemek amacıyla sahte videolar ve görsellerin bu organize ağlar üzerinden dolaşıma sokulduğunun tespit edildiğini sözlerine ekledi.