Ortadoğu'da askeri kapasite açısından dikkat çeken ülkelerden biri olan İran, hava kuvvetleri söz konusu olduğunda sınırlı imkânlarla öne çıkıyor. Bölgedeki diğer aktörlerle kıyaslandığında İran’ın savaş uçağı filosu hem teknolojik hem de operasyonel açıdan oldukça geride kaldı. Uzmanlara göre bu durum, sadece askeri değil aynı zamanda siyasi ve ekonomik nedenlerle de doğrudan ilişkili bir neticenin sonunda oluştu.
1979 İslam Devrimi ve ABD İle Çatışmalı Süreç
İran’ın hava kuvvetlerindeki zayıflığın temelleri 1979 İslam Devrimi’ne dayanıyor. Devrim öncesinde ABD'nin yakın müttefiki olan İran, o dönemde F-14 Tomcat, F-4 Phantom ve F-5 gibi modern Amerikan savaş uçaklarını envanterine katmıştı. Ancak devrim sonrası Batı ile ilişkilerin bozulması, İran’ın bu uçaklara yedek parça ve teknik destek sağlamasını imkânsız hale getirdi. Bu kopuş, zamanla hava filosunun yenilenememesine ve mevcut sistemlerin yaşlanmasına yol açtı.
Devrimin ardından gelen ve özellikle 1980’li yıllardan itibaren uygulanan uluslararası ambargolar da İran Hava Kuvvetleri'nin gerilemesinde belirleyici oldu. Nükleer program nedeniyle uygulanan yaptırımlar, İran'ın yeni uçaklar satın almasını engelledi. Aynı zamanda uçak bakımında ihtiyaç duyulan parçaların teminini de zorlaştırdı. Bu kısıtlamalar, İran'ı kendi savunma sanayisine yönelmeye itti ancak yüksek teknolojili savaş uçağı üretimi konusunda kayda değer bir ilerleme sağlanamadı.
İran – Irak Savaşındaki Gerileme
İran-Irak Savaşı da İran Hava Kuvvetleri için ciddi bir yıpranma süreci oluşturdu. Sekiz yıl süren savaş boyunca çok sayıda pilot ve uçak kaybedildi. Ambargo nedeniyle kayıpların yerine yenilerinin konulamaması, hava gücündeki düşüşü hızlandırdı. İran bu eksikliği, 1990'lı yıllarda Rusya’dan ve bir ölçüde Çin’den alınan sınırlı sayıda uçakla gidermeye çalıştı ancak bu alımlar da filonun genel modernizasyonu için yeterli olmadı.
İran Füzelerinin Hava Gücündeki Rolü
Son yıllarda İran, klasik hava gücündeki açığı farklı alanlara yatırım yaparak telafi etmeye çalışıyor. Özellikle balistik füze programı ve insansız hava araçları konusunda önemli adımlar atan Tahran yönetimi, hava sahasında yaşadığı zafiyeti uzun menzilli füze kapasitesi ve bölgesel vekil güçlerle destekliyor. İran’ın füze sistemleri, bazı durumlarda savaş uçaklarından daha etkili bir caydırıcılık unsuru olarak öne çıkıyor.
Ekonomik Dar Boğazın Etkileri
Ekonomik zorluklar da hava gücünün gelişimini sınırlayan bir diğer unsur olarak gösteriliyor. Uzun süredir yaptırımlar altında bulunan İran ekonomisi, yüksek maliyetli modern savaş uçaklarını temin edecek bütçeyi yaratmakta zorlanıyor. Bu nedenle hava kuvvetlerinin modernize edilmesi uzun vadeli bir hedef olarak kalmaya devam ediyor.
Genel tabloya bakıldığında, İran Hava Kuvvetleri'nin zayıflığı sadece teknoloji eksikliği ile değil, aynı zamanda ambargolar, savaş tecrübeleri, yerli üretim kısıtlılığı ve stratejik önceliklerle de şekillenmiş durumda. İran, bu alandaki eksikliğini farklı yöntemlerle telafi etmeye çalışsa da geleneksel anlamda güçlü bir hava kuvvetine sahip olma hedefinden hâlâ uzak görünüyor.