İsrail siyasetinde nadir görülen bir figür. Hem İsrail vatandaşı hem Filistin asıllı bir milletvekili. Eymen Avde, İsrail Parlamentosu Knesset'te görev yapan bir siyasetçi olmanın ötesinde, Filistin halkının sesini duyurmayı amaçlayan etkili bir muhalefet lideri. Söylemleriyle sadece destekçilerini değil, İsrail siyasetinin merkezindeki yapıları da derinden etkiliyor. Son dönemde meclis kürsüsünden zorla indirilen, hakkında ihraç talebi gündeme gelen ve aşırı sağcı grupların saldırılarına maruz kalan Avde’nin siyasi yolculuğu, adeta bir direniş hikayesine dönüşmüş durumda.
EYMEN AVDE KİMDİR?
Eymen Avde, İsrail vatandaşı Filistinliler arasında öne çıkan politik aktörlerden biridir. Siyasi kariyerini özellikle İsrail’deki Arap partilerden oluşan Birleşik Liste bloğu içerisinde sürdürmektedir. Avde, bu oluşumun en etkili ve sembolik isimlerinden biri olarak tanınır. Parti içinde farklı ideolojik görüşleri (seküler, milliyetçi ve İslami) bir arada tutmaya çalışarak, Arap azınlığın haklarını savunma konusunda birleşik bir siyasi cephe oluşturma çabası içerisindedir.
Siyasi duruşu itibarıyla Avde, Filistin meselesine dair sert eleştiriler getirmesiyle biliniyor. Özellikle Gazze’de İsrail’in yürüttüğü askeri operasyonlara karşı çıkmakta. Sivil ölümleri, çocuklara yönelik ihlaller ve insan hakları konularında net ve sert çıkışlar yapmaktadır. Onun bu tavrı, hem Filistin yanlıları tarafından büyük destek görmekte hem de İsrail iç siyasetinde ciddi tepkilere neden olmaktadır.
MECLİSTE KÜRSÜDEN ZORLA UZAKLAŞTIRILDI
Eymen Avde'nin İsrail Meclisi’ndeki en dikkat çekici anlarından biri, 2025 yılı içinde yaptığı bir konuşma sırasında yaşandı. Gazze’de öldürülen çocuklara dikkat çeken Avde, İsrail’in "çocuk katili" olduğunu söylediği için meclis görevlileri tarafından kürsüden zorla indirildi. Oturumun yönetimi, bu ifadeleri "devlet düşmanlığı" olarak değerlendirdi.
Avde'nin konuşmasında “İsrail, Gazze'de yaklaşık 19 bin çocuğu öldürdü” şeklindeki ifadesi, meclisteki sağcı ve aşırı sağcı milletvekilleri tarafından protesto edildi. Konuşması tamamlanmadan meclis muhafızları devreye sokuldu ve Avde salondan uzaklaştırıldı.
İHRAÇ TALEBİ GÜNDEME GELMİŞTİ
Avde’nin söylemleri sadece tepki toplamakla kalmadı; İsrail Meclisi'nden ihracı da gündeme geldi. İsrailli bazı aşırı sağcı milletvekilleri, Avde’nin açıklamalarını “devlet düşmanlığı” olarak nitelendirerek, milletvekilliğinin düşürülmesini teklif etti. Ancak bu teklif, mecliste yapılan oylamada gerekli olan 90 oya ulaşamadığı için reddedildi.
Avde ise bu girişimi “demokratik muhalefete yönelik bir susturma çabası” olarak niteledi. “Ben burada halkımın sesini temsil ediyorum. Gerçekleri söylemekten vazgeçmeyeceğim” diyerek geri adım atmadı.
SALDIRILAR VE ÖLÜM TEHDİTLERİ
Eymen Avde, siyasi söylemlerinin yanı sıra fiziksel saldırıların da hedefi oldu. İsrail’in Nes Ziona kentinde bir etkinliğe katılmak üzere bulunduğu sırada, aşırı sağcı Yahudi gruplar tarafından saldırıya uğradı. Aracının camları kırıldı, etrafı sarıldı ve "Araplara ölüm" gibi tehditler savruldu. Avde, olay sonrası yaptığı açıklamada polisin yetersiz kaldığını, saldırganların cesaretlendirildiğini belirtti.
Buna ek olarak, sosyal medya üzerinden Avde’ye yönelik ölüm tehditlerinin arttığı da kamuoyuna yansıdı. Aşırılık yanlısı grupların, Avde’nin kamuya açık etkinliklerine katılımını engellemek için örgütlü hareket ettiği iddia ediliyor.
NE DİYOR, NE AMAÇLIYOR?
Eymen Avde'nin temel siyasi hedefi, İsrail vatandaşı Arapların ve Filistinlilerin eşit yurttaşlık haklarını savunmak. İsrail’in tek taraflı politikalarını ve askeri operasyonlarını açıkça eleştirerek, barışçıl ve iki devletli çözümden yana bir duruş sergiliyor. Ancak bu tavrı, özellikle İsrail’de yükselen aşırı sağ dalgaya karşı konumlanmasına neden oluyor.
Avde, İsrail'deki demokratik sistemin sadece Yahudi vatandaşlar için değil, tüm yurttaşlar için işlemesi gerektiğini savunuyor. Sözleri ve eylemleriyle, hem içerideki hem de dünyadaki muhalif kesimlere cesaret veren bir figür haline gelmiş durumda.
Eymen Avde’nin hikayesi, yalnızca bir milletvekilinin kişisel siyasi mücadelesi değil İsrail’de Arap kimliğinin, muhalif seslerin ve ifade özgürlüğünün sınırlarının ne kadar daraltıldığını da gözler önüne seriyor. Meclis içinde susturulmaya çalışılan, sokakta tehdit edilen ancak geri adım atmayan bu figür, her şeye rağmen var olmaya devam ediyor.