Almanya’dan İstanbul’a tatile gelen Böcek ailesinin Ortaköy’de tükettikleri midye, tavuk tantuni ve sucuk sonrası rahatsızlanarak hastaneye kaldırılması ve üç aile üyesinin yaşamını yitirmesi üzerine yürütülen soruşturmada denetim süreçleri yeniden gündeme geldi. Gıda Mühendisleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Muayene Komisyonu Başkanı Fatih Efe, gıda denetimlerinin mevcut yapısıyla tüm işletmeleri düzenli kontrol etmenin mümkün olmadığını vurguluyor.
NE OLMUŞTU?
Edinilen bilgilere göre Almanya’dan gelen Böcek ailesi 11 Kasım’da Ortaköy’de bir seyyar satıcıdan midye aldıktan sonra bir restoranda tavuk tantuni ve sucuk tüketti. Aynı gün başlayan mide bulantısı ve kusma şikayetleri üzerine aile hastaneye başvurdu. İlk muayenelerinin ardından taburcu edilen aile, Fatih’teki otellerine döndü. Kısa süre sonra 6 ve 3 yaşındaki çocukların hastanede yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği, anne Çiğdem Böcek’in ise bu sabah yaşamını yitirdiği bildirildi. Baba Servet Böcek’in yoğun bakımda entübe edildiği açıklandı.
“BİR EKİBE 410 İŞLETME DÜŞÜYOR”
Olayı değerlendiren Fatih Efe, gıda denetimlerinin mevcut kapasiteyle işletme yoğunluğunu karşılamadığını belirterek, “Bir ekibe 410 işletme düşüyor. Senede 365 gün var ama memurlar hafta sonu çalışmıyor, resmi ve dini tatillerle birlikte geriye 240 iş günü kalıyor. Bir ekibin 240 günde tüm bu işletmeleri detaylı şekilde denetlemesi mümkün değil” dedi.
“DETAYLI DENETİM YAPMAK OLANAKSIZ HALE GELİYOR”
Efe, denetimlerde tespit edilen uygunsuzlukların süreci daha da uzattığını ifade ederek, “Ekip uygunsuz yer gördüğü zaman rapor yazacak, tekrar işleme bakacak. Dolayısıyla tam anlamıyla detaylı kontrol yapılması olanaksız bir duruma dönüşüyor” şeklinde konuştu.
“KAYITLI İŞLETMELER BİLE YETERİNCE DENETLENEMİYOR”
Tarım Bakanlığı tarafından yayımlanan ifşa listelerine dikkat çeken Efe, “Bu haliyle bile onlarca firma ifşa listesine giriyor. Denetimler artırılsa bu sayı daha da artar. Kayıtlı ve onaylı işletmelerin bile tam olarak denetlenemediği bir durumda kayıt dışı yerler çok daha büyük risk taşıyor” dedi.
“BELEDİYELERDE GIDA MÜHENDİSİ İSTİHDAMI ARTIRILMALI”
Belediyelerde zabıta ekiplerinin gıda güvenliği konusunda teknik yeterliliğe sahip olmadığını vurgulayan Efe, “Zabıta nereden anlayacak? Bir tüketici neyi anlarsa onlar da ancak onu anlar. İşin mutfağından gelen bir gıda mühendisi nerede hile yapıldığını daha iyi bilir. Belediyelerde gıda mühendisi istihdamının artırılması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
“SEYYAR SATICILAR RUHSAT ALAMAZ”
Olayda gözaltına alınan satıcılar hakkında ruhsat durumunun sorulması üzerine Efe, “Seyyar satıcı hiçbir şekilde ruhsat alamaz. Ruhsatı belediye verir, işletme kayıt veya onay belgesini ise Tarım Bakanlığı verir. Bu belgelerin alınabilmesi için işyeri açma ruhsatı şarttır” bilgisini paylaştı.
“AÇIKTA SATILAN ÜRÜNLERE DİKKAT EDİLMELİ”
Tüketicilere yönelik uyarılarda bulunan Efe, özellikle açıkta satılan ürünlerin risk taşıdığını belirterek, “Açıkta satılan ürünlerde bozulma her zaman koku veya renk değişimiyle anlaşılmaz. Yüksek proteinli ürünlerde mikroorganizmalar daha hızlı gelişir” dedi.
“BOZUK MAYONEZ, SÜT ÜRÜNLERİ VE TAVUK ZEHİRLENME RİSKİNİ ARTIRIYOR”
Gıda kaynaklı zehirlenmelerde bazı ürünlerin daha yüksek risk oluşturduğunu ifade eden Efe, “Mayonezde yumurta vardır, yumurta hem bize hem mikroorganizmalara faydalı bir besin. En fazla mikroorganizma bu tür ürünlerde gelişir. Salmonella tavukta bulunur. Bazı bakteriler toksin üretir, pişirseniz bile etkisi kalabilir” şeklinde konuştu.
“SOKAK LEZZETLERİNDE KAYITSIZ SATIŞLAR DENETİM DIŞI KALIYOR”
Sokak lezzetlerinin büyük bölümünde denetim yetkisinin belediyelerde olduğunu aktaran Efe, “Tarım Bakanlığı kayıtlı işletmelere bakıyor, kaçak olanlara ise belediye bakıyor. Bu nedenle seyyar ve kayıt dışı satışlarda büyük görev belediyelere düşüyor” ifadelerini kullandı.
“DENETİM KAPASİTESİ ARTIRILMADAN BENZER OLAYLARIN ÖNÜNE GEÇİLEMEZ”
Gıda Mühendisleri Birliği Başkanı Efe, denetim sistemindeki personel yetersizliğine tekrar dikkat çekerek belediyelerdeki gıda mühendisi istihdamının yetersiz olduğunu ve bu şartlarda sokak lezzetlerine yönelik denetimlerin artırılmasının mümkün olmadığını vurguladı. "Belediyelerde gıda mühendisi istihdamının artırılması bu gibi olayların önlenmesi açısından çok önemli” dedi.
