İtalyan sinemasının en parlak yıldızlarından Claudia Cardinale, sadece oyunculuğu değil, özgür tavırları ve hayat hikâyesiyle de unutulmazlar arasında yer aldı. Tunus’ta Sicilya kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Cardinale, 1957’de katıldığı bir güzellik yarışmasıyla keşfedildi. Bu yarışma ona Venedik Film Festivali’nin kapılarını açtı ve sinema yolculuğu başlamış oldu.

VATİKAN’DA PROTOKOLÜ YIKAN CESUR TAVIR

Cardinale, kariyerinin en parlak dönemlerinde bile cesur kişiliğinden ödün vermedi. Papa VI. Paul ile yaptığı görüşmeye mini etekle katılarak Vatikan protokolünü hiçe saydı. Bu tavrı uzun yıllar hafızalardan silinmedi.

Yoğun sigara alışkanlığı nedeniyle oluşan boğuk sesi, onu sinema tarihinde benzersiz kılan özelliklerinden biri oldu ve Cardinale’nin karakter rollerine ayrı bir derinlik kattı.

FELLİNİ VE LEONE İLE YILDIZLAŞTI

Kariyerinin ilk dönemlerinde aksanı nedeniyle filmlerinde kendi sesi yerine dublaj kullanıldı. Ancak kısa sürede büyük bir çıkış yakaladı. Federico Fellini’nin başyapıtı “8 ½” filmiyle uluslararası üne kavuştu. Aynı yıl Burt Lancaster ile başrolü paylaştığı “The Leopard” kariyerinin dönüm noktası oldu.

Dua Lipa’dan menajer iddialarına yalanlama: 'Özgür Filistin’den yanayım'
Dua Lipa’dan menajer iddialarına yalanlama: 'Özgür Filistin’den yanayım'
İçeriği Görüntüle

Hollywood’a adım atan Cardinale, “Pembe Panter” serisinde ve Sergio Leone’nin kült westerni “Bir Zamanlar Batı’da” filminde başrolde yer alarak dünya çapında tanındı.

ÖZEL HAYATINDA FIRTINALI YILLAR

Kariyerinin ilk yıllarında gizli bir hamilelik yaşayan Cardinale, oğlu Patrick’i uzun süre kardeşi olarak tanıtmak zorunda kaldı. Daha sonra yapımcı Franco Cristaldi ile evlendi, ancak bu evlilik sancılı geçti. Cardinale, Cristaldi’den ayrıldıktan sonra yönetmen Pasquale Squitieri ile uzun soluklu bir ilişkiye başladı ve bu ilişkiden bir kızı dünyaya geldi.

Cristaldi’nin sektörde Cardinale’e karşı tavır aldırması nedeniyle zor bir dönem geçirdiğini söyleyen yıldız, bir röportajında “Banka hesabımda hiç param olmadığını fark ettim, çok hassas bir dönemdi” ifadelerini kullanmıştı. Onu yeniden sinemaya döndüren isim ünlü yönetmen Franco Zeffirelli oldu.

AVRUPALI YÖNETMENLERİN FAVORİSİ OLDU

1970’lerden itibaren Werner Herzog, Marco Bellocchio gibi önemli Avrupalı yönetmenlerle çalışmaya devam eden Cardinale, 2000’lerde tiyatro sahnesine yöneldi. 2020’de İsviçre yapımı “Bulle” dizisinde rol alarak sanat hayatına nokta koydu.

2002’de Berlin Film Festivali’nde Yaşam Boyu Başarı Ödülü kazanan usta oyuncu, sinema tutkusunu şu sözlerle dile getirmişti:

“150’den fazla hayat yaşadım: Fahişe, aziz, romantik… Kendini değiştirme fırsatına sahip olmak harikaydı. En büyük yönetmenlerle çalıştım, bana her şeyi verdiler.”

SİNEMA TARİHİNDE KALAN MİRASI

Claudia Cardinale, zarafeti, duruşu ve bağımsız karakteriyle İtalyan sinemasının altın çağını temsil eden en önemli figürlerden biri oldu. Onun filmleri hâlâ sinemaseverler tarafından izleniyor, ikonik sahneleri sinema tarihinde referans kabul ediliyor.

Kaynak: Haber Merkezi