Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı Ekim 2025 ekonomik güven endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,3 oranında artarak 98,2 puan olarak kaydedildi. Bu küçük artış, ekonomide sınırlı bir toparlanmaya işaret etse de 100 puanlık iyimserlik eşiği yine geçilemedi. Endeksin 100’ün altında kalması, ekonomik faaliyetlerde belirsizliğin devam ettiğini gösteriyor. Piyasalar açısından bu durum, “ihtiyatlı güven” anlamına geliyor.
![]()
TÜKETİCİ ZAYIF, PERAKENDE CANLI
Ekim döneminde sektörlerin güven eğilimleri farklı yönlerde hareket etti:
Tüketici güven endeksi yüzde 0,3 düşerek 83,6 puana indi. Bu durum, hane halkının ekonomik beklentilerinde temkinli tutumunu sürdürdüğünü gösterdi. Hizmet sektörü güven endeksi ise yüzde 0,3 azalarak 110,7 puan oldu. Yaz sezonunun sona ermesiyle hizmet talebinde duraklama yaşandığı görülüyor. İnşaat sektörü güven endeksinde de tablo farklı değil. Yüzde 5,3’lük keskin bir düşüşle 83,7 puana geriledi. Artan inşaat maliyetleri ve finansman koşullarındaki sıkılığın etkisi bu düşüşte belirleyici oldu. Buna karşılık perakende ticaret güven endeksi yüzde 3,7 artış göstererek 113,2 puana yükseldi. Kampanyalar, sezon indirimleri ve yeni dönem satış politikalarıyla perakende sektörü görece daha canlı bir görüntü verdi. Sektör bazlı bu hareketlilik, ekonomide genel bir toparlanmadan çok alan bazlı iyileşmelerin öne çıktığına işaret ediyor.
GÜVEN ENDEKSİ NEDEN 100'ÜN ALTINDA KALIYOR?
Ekonomik güven endeksi, üretici, tüketici ve yatırımcıların geleceğe dair beklentilerini ölçen temel göstergeler arasında yer alıyor. Ekim ayında 98,2 puanda kalan seviye, güvenin tam olarak tesis edilmediğini ortaya koyuyor. Endeksin 100 puanın altında kalmasında; yüksek fiyat seviyeleri, krediye erişimdeki zorluklar, reel gelir artışının sınırlı kalması ve iç talepteki dalgalanmalar etkili oldu. Bu koşullar, ekonomik aktörlerin kısa vadede daha temkinli hareket etmesine neden oluyor.

BAKANLIK KONUYA UMUTLU BAKIYOR: "GÜVENİ KALICI HALE GETİRECEĞİZ"
Hazine ve Maliye Bakanlığı, açıklanan veriler sonrası yaptığı değerlendirmede ekonomik programın orta vadeli hedeflerine dikkat çekti. Bakanlık; fiyat istikrarı, mali disiplin ve yatırım ortamının güçlendirilmesi yönünde adımların sürdüğünü belirtti. Bakan Mehmet Şimşek, “Dezenflasyon süreci hız kazanıyor. 2026’da güçlü bir fiyat istikrarı dönemiyle birlikte güven endekslerinde kalıcı artış bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, ekonomideki toparlanmanın veriye henüz tam yansımamış olsa da yönetim cephesinde politika kararlılığının sürdüğünü gösteriyor.
RAKAMLARIN ANLATTIĞI: SINIRLI ARTIŞ, KIRILGAN İYİMSERLİK
Ekonomik güven endeksi son altı ayın ortalamasına göre daha yüksek seyretse de, artış oranı düşük kaldı. TÜİK verileri, özellikle tüketici güveninin zayıf kalmasının endeksi aşağı çektiğini, buna karşın perakende ticaretin dengeleyici bir rol üstlendiğini ortaya koydu. Hizmet ve inşaat sektörlerinde görülen düşüş ise toplam güven seviyesinin 100’ün altına yerleşmesinde etkili oldu. Endeksteki bu seyir, ekonomik faaliyetlerde kırılgan bir iyimserlik tablosu çiziyor. Ekonominin temel göstergeleri arasında yer alan bu veri, yılın son çeyreğinde de temkinli bir beklenti ortamı oluşturuyor.

YILIN SON ÇEYREĞİNDE GÜVENİ ARTTIRMAK İÇİN YAPISAL DENGE ŞART
Ekim verileri, ekonomik güvenin yönünün yukarı olduğunu ancak hızının zayıf kaldığını gösteriyor. Güven endeksinin 100 puanı aşabilmesi için enflasyonun kalıcı biçimde düşmesi, gelir artışının güçlenmesi ve yatırım ortamının istikrara kavuşması gerekiyor. Bakanlık, bu hedeflerin 2026 yılı itibarıyla somutlaşacağını öngörüyor. Kısa vadede ekonomide temkinli, orta vadede ise tedrici bir iyileşme beklentisi korunuyor.
VERİLERDE EKONOMİK GÜVEN ARTTI AMA TAM İYİLEŞME HENÜZ UZAK
TÜİK’in Ekim 2025 verileri, ekonomide güvenin sınırlı ölçüde yükseldiğini ancak 100 puanlık eşiğin geçilemediğini ortaya koydu. Tüketici tarafında zayıf beklentiler, inşaatta gerileme ve hizmet sektöründeki durgunluk güven endeksini sınırladı. Perakende sektöründeki artış ise tabloyu kısmen dengeledi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın “güveni kalıcı hale getirme” hedefi sürerken ekonomik güvenin yeniden güçlenmesi için istikrar, fiyat dengesi ve gelir artışı kritik önemini koruyor. Ekim verileriyle birlikte tablo net: Güven artıyor, ama henüz "sağlam" değil.






