Japonya, gelişmiş teknolojisi ile köklü geleneklerini bir arada yaşatan nadir ülkelerden biridir. Ancak dövme konusu söz konusu olduğunda, ülkenin tutumu beklenmedik şekilde katı ve olumsuzdur.
Dövmeliysen Yakuza Olabilirsin
Batı ülkelerinden farklı olarak, Japonya’da dövme tarih boyunca suç, mafya ve dışlanmışlıkla özdeşleşmiştir. Özellikle dövmeli kişiler, toplumda Yakuza yani Japon mafyası ile sıkça ilişkilendirilmektedir.
Bu nedenle, birçok geleneksel hamam, spor salonu ve yüzme havuzu gibi mekanlar, dövmeli bireylerin girişine izin vermemektedir.
Turist Olabilirsin Ancak Dövmeli Olman Yeterli
Her ne kadar genç nesil arasında dövme giderek bir sanat ve kişisel ifade biçimi olarak benimsenmeye başlasa da, Japon toplumunun büyük kesiminde bu konuda olumsuz bir algı hâlâ güçlü şekilde varlığını sürdürüyor. Dövmeye yönelik bu sert tutum, yalnızca yerel halkı değil, aynı zamanda Japonya’yı ziyaret eden turistleri de etkiliyor. Dövmeli yabancı ziyaretçiler, özellikle kamuya açık alanlarda veya geleneksel mekanlarda sosyal baskı ve çeşitli kısıtlamalarla karşılaşabiliyor.
Halk Arasında Dışlanıyorlar
Bununla birlikte, Tokyo gibi metropollerde dövmeye yönelik hoşgörü nispeten artmış olsa da, ülkenin kırsal ve geleneksel bölgelerinde dövme sahibi olmak hâlâ ciddi bir damgalanma sebebi olarak görülüyor. Bu bölgelerde dövmeli bireyler, iş yaşamından sosyal hayata kadar pek çok alanda dışlanma riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Dolayısıyla, dövme yaptırmak Japonya’da yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir sınav niteliği taşıyor. Bu karmaşık durum, dövmenin Japon kültüründeki tarihsel bağları ve toplumun geleneksel değerlerine bağlılığı gözler önüne seriyor.