İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’nün “futbolda şike” kumpasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hakkında adli kontrol uygulanan Lütfi Arıboğan, savcılıktaki ifadesinde FETÖ hükümlüsü Mehmet Baransu ile arasında geçtiği öne sürülen görüşmeleri hatırlamadığını belirterek, tespit edilen irtibatları reddetti.
SAVCILIK İFADESİNDE TANIK BEYANLARI SORULDU
Soruşturma kapsamında Arıboğan’a, Hacer Lube Ayar’ın “tanık” sıfatıyla verdiği ifadede yer alan iddialar soruldu. Arıboğan, Ayar’ı bizzat tanımadığını, 3 Temmuz 2011’den bu yana kendisiyle husumet bulunduğunu düşündüğünü ve sosyal medya paylaşımlarını gördüğünü ifade etti.
MAİL İÇERİKLERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME YAPTI
Arıboğan, mail ekran görüntülerinin nasıl sızdırıldığını bilmediğini, yapılan incelemede söz konusu maillerin kendisine ait olduğunu gördüğünü belirtti. Mail içeriklerine ilişkin doğru olmayan değerlendirmeler yapıldığını ileri sürdü.
FENERBAHÇE VE CAS SÜRECİNE DAİR AÇIKLAMALAR
06 Eylül 2011 tarihli “Fenerbahçe” konulu elektronik posta içeriği sorulan Arıboğan, mailin Fenerbahçe’nin CAS’ta TFF ve UEFA’ya karşı açtığı davayla ilgili olduğunu söyledi. 3 Temmuz sürecinin ardından UEFA’dan TFF’ye gönderilen yazıyı ve Fenerbahçe yöneticileriyle yapılan görüşmeleri anlattı.
BARANSU İLE TANIŞIKLIĞI REDDETTİ
Arıboğan, FETÖ hükümlüsü Mehmet Baransu’yu şahsen tanımadığını, sadece gazeteci olarak bildiğini söyledi. Baransu’nun spor programlarına çıktığını televizyondan gördüğünü, kendisiyle yüz yüze veya telefonla görüşüp görüşmediğini hatırlamadığını ifade etti.
101 TELEFON İRTİBATI İDDİASINA YANIT VERDİ
Soruşturma dosyasında yer alan 101 telefon irtibatı iddiasına ilişkin Arıboğan, bu görüşmelerin hiçbirini hatırlamadığını, Baransu ile böyle bir ilişkisinin bulunmadığını ve yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
AZİZ YILDIRIM VE DİĞER YAZIŞMALAR SORULDU
Arıboğan’a, Aziz Yıldırım’ın ifade tutanağı taslağının Ahmet Gülüm’e gönderilmesine ilişkin sorular yöneltildi. Arıboğan, söz konusu belgenin nasıl ele geçirildiğini bilmediğini, Ahmet Gülüm’ü sporculuk döneminden tanıdığını ve aralarında yazışmalar bulunduğunu belirtti.
SAVCI VE EMNİYETLE YAPILAN GÖRÜŞMELER ANLATILDI
Arıboğan, şike sürecinin başlamasının ardından dönemin savcısı Mehmet Berk ve emniyet mensuplarıyla yapılan görüşmelere değinerek, soruşturmanın gizli olduğu gerekçesiyle kendilerine bilgi ve belge verilmediğini, birkaç ay sonra gizliliğin kaldırıldığını ve evrakların federasyona gönderildiğini söyledi.
