Mayıs ayında tarlaların hazırlanmasıyla başlayan süreçte, halılar 45-48 dereceyi bulan Antalya sıcağına seriliyor. Doğal boyalarla dokunmuş, sentetik madde içermeyen halılar bu yöntemle güneşe karşı direnç kazanıyor. Güneşin etkisiyle kimyasal kalıntılardan arınan halıların dokusu korunurken, renkleri de özgünlüğünü yitiriyor. Sentetik iplikle dokunmuş halılar ise bu süreçte bozulduğu için tercih edilmiyor.
Her Halının Bir Yolculuğu Var
El emeğiyle dokunmuş, kullanım ömrünü tamamlamış bu halılar önce steril havuzlarda temizleniyor, ardından sabun ve şampuanla yıkanarak güneş tarlasına seriliyor. Halılar bu tarlalarda haftalar boyunca bekletildikten sonra satışa hazır hale geliyor. Yaklaşık 15 bin halının bu sezon güneşlenmesi planlanırken, şimdiden 7 bini tarlaya serilmiş durumda.
Antika Halılar Koleksiyonerlerin Radarında
Bazıları 100 yılı aşkın geçmişe sahip antika halılar, koleksiyon değeri taşıyor. Bu özel halılar 5 ila 8 bin dolar arasında alıcı buluyor. Geçmişte 15 ila 20 bin dolara satılan bu nadide parçaların fiyatları, Orta Doğu’daki savaşların etkisiyle düşmüş durumda.
Halıcılık Bir Aile Geleneği
1971 yılından bu yana halıcılıkla uğraşan Halil Börekçi, mesleği babasından devraldığını ve şimdi oğluna aktardığını anlatıyor. Antalya’da 25 yıldır faaliyet gösteren Börekçi, 1988-89 yıllarında Türkiye'nin halı ihracatında üçüncülük madalyasını aldığını hatırlatıyor. “Antalya sıcağında sentetik halı adeta suntaya dönüşür,” diyen Börekçi, yalnızca doğal dokumaları tarlaya serdiklerini vurguluyor.
Sanat Dünyasının da Dikkatini Çekiyor
Ünlü sanatçı Mabel Matiz’in “Antalya Döşemealtı’nda güneş altında serilen halılar üzerinde dans ettiği” kareler, bu geleneksel manzaranın sanatla da buluştuğunu ortaya koydu. Matiz’in çekimleri, yalnızca halı tarlasını değil, ilçedeki 13. yüzyıldan kalma tarihi kervansaray Evdirhan’ı da gözler önüne serdi.