Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, uluslararası gündemin yoğunlaştığı bir dönemde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in daveti üzerine 3–5 Aralık’ta Çin’i ziyaret edecek. Avrupa’da, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna barış planına yönelik tepkilerin arttığı ve Çin-AB hattında ekonomik tansiyonun yükseldiği bir atmosferde gerçekleşecek ziyaret, diplomasi trafiği açısından oldukça önemli görülüyor.
GÖRÜŞME, İKİ ÜLKE ARASINDA YENİ DÖNEM ARAYIŞI MI?
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, Pekin’de yaptığı açıklamada ziyaretin hem ikili ilişkilerin güncel koşullarda yeniden şekillendirilmesi hem de bölgesel krizlerin değerlendirilmesi açısından kritik olduğunu belirtti. Lin, Şi Cinping ile Macron’un stratejik iletişimi güçlendirmeyi, ekonomik işbirliklerini derinleştirmeyi ve çok taraflı mekanizmalarda daha yakın eşgüdüm sağlamayı hedeflediğini aktardı.
Macron’un temasları yalnızca Şi ile sınırlı olmayacak; Fransız liderin Çin Başbakanı Li Çiang ve Ulusal Halk Kongresi Başkanı Cao Lıci ile de görüşmeler yapması planlanıyor. Ziyaret aynı zamanda, iki ülkenin diplomatik ilişkilerinin kurulmasının 60. yılı kapsamında Şi Cinping’in 2024’te Paris’e gerçekleştirdiği ziyaretin karşılığı niteliğinde. Elysee Sarayı tarafından daha önce duyurulan program kapsamında Macron’un hem Pekin’de hem de Sıçuan eyaletinin başkenti Çıngdu’da temaslarda bulunacağı bildirildi.
AVRUPA'NIN UKRAYNA VE EKONOMİ GÜNDEMİ MASADA
Macron’un ziyareti, Avrupa’nın ABD’nin Ukrayna planına karşı nasıl bir ortak tutum geliştireceğini tartıştığı bir zamana denk geliyor. Trump’ın önerdiği barış planının Avrupalı başkentlerde rahatsızlık yarattığı bilinirken, AB ülkeleri dışlanan pozisyona düşmekten endişe ediyor. Aynı dönemde Çin ile AB arasında da ekonomik gerginlikler tırmanmış durumda. Hollanda hükümetinin çip üreticisi Nexperia’ya el koyması ve Çin’in buna yanıt olarak ihracat kısıtlamaları getirmesi, iki taraf arasındaki tansiyonu artırmıştı.
Macron’un 2023’teki Çin temaslarında dile getirdiği “Avrupa’nın ABD’ye bağımlı olmayan, kendi çizgisini belirleyen bir aktör olması gerektiği” yönündeki mesajların, bu ziyarette yeniden öne çıkması bekleniyor. Trump yönetiminin Avrupa’yı ikinci plana iten politikalarının konuşulduğu bir dönemde Macron’un Çin’e yapacağı bu kritik ziyaret, Avrupa’nın stratejik özerklik arayışında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.