Fransa siyasetinin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Brigitte Macron, bu kez hakkındaki şaşırtıcı bir iddia nedeniyle yargı sürecinin odağı haline geldi. Fransa’da yayınlanan bazı videolarda "Brigitte Macron’un aslında erkek olarak doğduğu" öne sürülmüş, bu komplo teorisi sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı. Paris Temyiz Mahkemesi, Brigitte Macron hakkındaki cinsiyet iddialarını ortaya atan iki kadını “iftira” suçlamasından beraat ettirirken, Macron’un hukuk ekibi kararı temyize götürmeye hazırlanıyor.
“JEAN-MICHEL TROGNEUX” İDDİASI VE DAVA SÜRECİ
Komplo teorilerini yayan Amandine Roy ve Natacha Rey isimli iki kadın, Aralık 2021’de yayımladıkları dört saatlik videoda Brigitte Macron’un 1953 yılında "Jean-Michel Trogneux" ismiyle erkek bebek olarak dünyaya geldiğini iddia etmişti. Videoda, Macron’un ilk eşi olduğu iddia edilen Andre-Louis Auzière’nin gerçekte var olmadığı yönündeki iddianın halk arasında yoğun bir tepkiye neden olduğu ifade edildi.
İddialar özellikle aşırı sağcı çevrelerde yaygınlık kazanmış, birçok sosyal medya platformunda milyonlarca kez paylaşılmıştı. Brigitte Macron’un ailesi ise bu suçlamaların “kadın kimliğini hedef alan, transfobik ve kişilik haklarını ihlal eden” içerikler olduğunu savunarak yasal süreç başlatmıştı.
FIRST LADY’DEN YARGITAY HAMLESİ
Temyiz Mahkemesi tarafından verilen beraat kararının ardından First Lady’nin avukatı Jean Ennochi bir açıklama yaptı. Ennochi, “Brigitte Macron’a yöneltilen ve açıkça kişilik haklarını ihlal eden, asılsız ve iftira dolu bu suçlamaların cezasız bırakılması asla kabul edilemez.” dedi.Kararı Yargıtay’a taşıyacağız” dedi.
Fransız medyasında yer alan değerlendirmelere göre, dava sadece Brigitte Macron’un kişisel haklarının korunmasıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda dijital platformlarda yayılan yalan haberlerle mücadelede örnek teşkil edebilecek kritik bir sürece dönüşüyor.
SOSYAL MEDYADA KUTUPLAŞMA DERİNLEŞTİ
Brigitte Macron hakkında ortaya atılan asılsız iddialar, Fransız kamuoyunda derin bir bölünmeye de neden oldu. Bir kesim, konuyu ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirirken; çok sayıda kadın hakları savunucusu ve insan hakları örgütü, iddiaları “kadına yönelik dijital şiddetin bir örneği” olarak tanımlıyor.
Macron cephesinin Yargıtay’a yapacağı itirazın nasıl bir hukuki sonuç doğuracağı merakla beklenirken, Fransa’da kamuoyunun gözü bu tartışmalı davada olacak.
BRİGİTTE MACRON KİMDİR?
Brigitte Macron, doğum adıyla Brigitte Marie-Claude Trogneux, 13 Nisan 1953'te Fransa'nın Amiens kentinde doğmuştur. Trogneux ailesinin altıncı çocuğu olan Brigitte, 1872 yılında kurulan ve ünlü Macarons d'Amiens çikolata markasıyla bilinen ailenin önemli mirasçılarından biridir. Katolik bir ailede yetişen Brigitte, eğitim hayatına Amiens'deki özel bir Katolik okulunda başlamış ve edebiyat ile tiyatroya olan ilgisini erken yaşlarda keşfetmiştir.
BRİGİTTE MACRON NEREDE OKUDU?
1980’lerin başlarında Strasbourg’da yer alan Collège Lucie-Berger’de edebiyat öğretmenliği yaparak mesleki hayatına adım atmış, ardından 1990’larda doğup büyüdüğü Amiens’te La Providence Lisesi’nde Fransızca ve Latince dersleriyle gençlerin eğitimine katkıda bulunmuştur. 2007-2015 yılları arasında Paris'teki prestijli Saint-Louis de Gonzague Lisesi'nde öğretmenlik yapmıştır. Edebiyat ve tiyatroya olan tutkusunu öğrencilerine aktaran Brigitte, özellikle okul dışı drama kulübü sayesinde, 15 yaşındaki Emmanuel Macron ile tanışmıştır. Bu tanışma, zamanla derinleşen bir ilişkiye dönüşmüş ve 2007 yılında evlilikle sonuçlanmıştır. Evlilikleri, yaş farkı nedeniyle Fransa'da çeşitli tartışmalara yol açmış, ancak Brigitte ve Emmanuel Macron, ilişkilerini gizli tutarak bu zorlukları aşmayı başarmışlardır.
BRİGİTTE MACRON’UN ÖZEL HAYATI
Siyasi kariyerine 2017 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un eşi olarak başlayan Brigitte Macron, First Lady olarak görevine başlamıştır. Bu dönemde, özellikle gençlerin mesleki eğitimine yönelik projelerde aktif rol almış, LIVE (Institut des Vocations pour l’Emploi) adlı girişimi başlatmıştır. Bu proje, gençlerin iş gücü piyasasına entegrasyonunu desteklemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, 2019 yılında Paris Hastaneleri-Fransa Hastaneleri Vakfı'nın başkanlığına getirilmiş ve COVID-19 pandemisi sırasında sağlık çalışanlarına destek projeleriyle dikkat çekmiştir.