NASA’nın Perseverance uzay aracıyla Mars’ta yürüttüğü araştırmalarda dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Kızıl Gezegen’in yüzeyinde neredeyse kusursuz biçimde yuvarlak yapılar keşfedildi. Bu yeni oluşumlar, geçmişte "Opportunity" aracıyla tespit edilen ve “blueberry” (yaban mersini) benzeri yapılarla olan benzerlikleri nedeniyle bilim dünyasında heyecan yarattı. Ancak bu seferki hikaye, geçmişteki su kaynaklı oluşumların aksine çok daha şiddetli bir geçmişe işaret ediyor.
“BLUEBERRY” BENZERLİĞİ YANILTICI OLABİLİR
2004 yılında Meridiani Planum bölgesinde bulunan ve suyla dolu zeminlerde oluştuğu düşünülen küçük kürelerin ardından, Perseverance’ın tespit ettiği yeni küresel yapılar ilk bakışta benzerlik taşısa da, oluşum süreçleri bambaşka olabilir. NASA araştırmacılarına göre, bu yapıların ortaya çıkışı suyun değil, yüksek sıcaklığın ve ani şokların izlerini taşıyor.
NASA’NIN ODAĞINDA İKİ SENARYO VAR
Yeni bulguların elde edildiği bölge, “Witch Hazel Hill” adı verilen alanda yer alıyor. Araştırma ekibi, bazı kürelerin kaya tabakaları içine gömülü olduğunu, bazılarının ise yüzeyde serbest şekilde durduğunu raporladı. Bu durum, yapıların doğal yollarla uzun sürede değil, ani ve şiddetli olaylarla meydana gelmiş olabileceğine işaret ediyor.
Bilim insanları şu iki olasılığı değerlendiriyor:
VOLKANİK KÖKEN
Mars’ın derinliklerinden gelen lavların yüzeye ulaşarak hızla katılaştığı ve bu esnada küresel form kazandığı düşünülüyor. Bu senaryo, antik volkanik faaliyetlerin izlerini günümüze taşıyabilir.
KOZMİK ÇARPIŞMA
Bir meteoritin çarpması sonucu meydana gelen ısının kayaları eritip ardından hızlı bir soğuma sürecine sokarak bu yuvarlak yapıları oluşturmuş olabileceği öngörülüyor. Bu da Mars yüzeyinde geçmişte gerçekleşmiş çarpışmalara dair yeni ipuçları sunabilir.
MARS’IN JEOLOJİK TARİHİNE YENİ BİR PENCERE
Perseverance ekibinde yer alan araştırmacılar, bu yeni keşfin Mars’ın jeolojik geçmişine dair önemli bilgiler sunduğunu belirtiyor. Özellikle Jezero Krateri çevresinde daha önce gözlemlenen volkanik kalıntılar ve çarpma izleriyle birlikte değerlendirildiğinde, Mars’ın bir zamanlar oldukça aktif bir gezegen olduğu yönündeki kanılar güçleniyor.
Yeni keşfedilen bu küreler, Kızıl Gezegen’in sadece suya değil, aynı zamanda ateşe ve şiddetli kozmik olaylara da sahne olmuş olabileceğini düşündürüyor. Böylece Mars’ın geçmişinde yaşanan jeolojik süreçler daha da netleşmeye başlıyor.