Prof. Dr. Oytun Erbaş, oksijenin DNA üzerindeki yıpratıcı etkisine dikkat çekerek, oksijenin az olduğu yüksek rakımlı bölgelerde yaşayan kişilerin daha uzun ömürlü olabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Erbaş, Ensonhaber Yayın Koordinatörü Çağlar Cilara moderatörlüğünde gerçekleşen "Çağlar Cilara ile Ensonhaber Bilim" programının ilk bölümüne konuk oldu. Programda insan ömrünü etkileyen biyolojik faktörler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
OKSİJENİN DNA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Erbaş, DNA’nın her gün hasar gördüğünü ve bunun en önemli nedenlerinden birinin oksijen olduğunu dile getirdi. Oksijenin DNA’yı yıprattığını belirten Erbaş, oksijen konsantrasyonunun düşmesiyle yaşam süresinin uzadığını, artmasıyla ise kısaldığını ifade etti.
YÜKSEK RAKIMDA YAŞAYANLARIN ÖMRÜ UZUYOR
Programda yöneltilen soruları yanıtlayan Erbaş, yüksek rakımlarda hava basıncının azaldığını, bu nedenle kanda çözünen oksijen seviyesinin düştüğünü söyledi. Oksijenin azalmasıyla yanmanın yavaşladığını, bunun da ömrün uzamasına katkı sağladığını vurguladı. Özellikle 1500 metre ve üzerindeki bölgelerde yaşayan insanların daha uzun ömürlü olabileceğini aktardı.
BAĞCILAR VE ESENYURT ÖRNEĞİ
Cilara’nın Bağcılar ve Esenyurt örneğini hatırlatması üzerine Erbaş, deniz seviyesine göre daha yüksek rakımda bulunan bu bölgelerde yaşayanların daha uzun ömürlü olabileceğini ifade etti. Ancak bu durumun ağaç kesmek ya da oksijeni azaltmak gerektiği anlamına gelmediğini belirtti.
Prof. Dr. Oytun Erbaş, açıklamalarını “Sonuç olarak bizi yıpratan birinci sebep oksijen” sözleriyle tamamladı.