Magazin

Özcan Deniz Fahriye Evcen sevgili miydi? Neden ayrıldılar?

Ünlü sanatçılar Özcan Deniz ve Fahriye Evcen, bir döneme damga vuran ilişkileriyle magazin dünyasında uzun süre konuşulan isimler arasında yer aldı. Dört yıl süren birliktelikleri, zaman zaman medyaya yansıyan duygusal anlar, ayrılık haberleri ve ardından gelen ortak projelerle gündemden hiç düşmedi. Peki, Özcan Deniz ile Fahriye Evcen gerçekten sevgili miydi, neden ayrıldılar? İşte bu çok konuşulan ilişkinin perde arkası...

Özcan Deniz ve Fahriye Evcen, bir döneme damga vuran ilişkileriyle magazin dünyasında uzun süre konuşulan isimler arasında yer aldı. Dört yıl süren birliktelikleri, zaman zaman medyaya yansıyan duygusal anlar, ayrılık haberleri ve ardından gelen ortak projelerle gündemden hiç düşmedi. Peki, Özcan Deniz ile Fahriye Evcen gerçekten sevgili miydi, neden ayrıldılar? İşte bu çok konuşulan ilişkinin perde arkası...

Dört Yıllık Aşk: Kamera Önü ve Arkası

Özcan Deniz ile Fahriye Evcen'in ilişkisi, 2008 yılında tanışmalarının ardından romantik bir şekilde başladı. İkilinin arasında başlayan aşk, hem mesleki iş birlikleriyle hem de özel hayatlarındaki uyumla dikkat çekti. Zaman zaman yaşadıkları kısa süreli ayrılıklar, barışmalar ve magazin dünyasının ilgisiyle ilişki sürekli mercek altındaydı. Özcan Deniz, Evcen ile yaşadığı ilişki sırasında ailesiyle de tanıştırmış, hatta Almanya’ya giderek Fahriye Evcen’in ailesiyle bir araya gelmişti. Bu adımlar, çiftin yakın çevresi tarafından “evlilik sinyali” olarak yorumlandı.

Ayrılık Kararı: Film Aşkını Gerçek Hayat Kaldıramadı

Her ne kadar evlenecekleri düşünülse de, çift 2010 yazında ani bir kararla yollarını ayırdı. Ayrılığın perde arkasında ise mesleki bir kriz yer aldı. Özcan Deniz’in yazıp başrolünde yer alacağı Evim Sensin adlı filmde, sevgilisi Fahriye Evcen’i oynatmak istemesi üzerine gelişen olaylar, çiftin ilişkisini sarsan süreçlerin başlangıcı oldu. Yapımcı Şükrü Avşar, ikilinin aşklarının kamuoyunda biliniyor olmasından dolayı “gerçeklik hissinin kaybolacağını” gerekçe göstererek Fahriye Evcen’i film kadrosundan çıkardı. Bu karar, Evcen tarafından büyük hayal kırıklığıyla karşılandı. Genç oyuncu, projeye güvenip diğer teklifleri reddettiğini ve yaz sezonunu boş geçirdiğini ifade ederek tepkisini ortaya koydu.

İkinci Veto Krizi ve Son Nokta

İlk şokun ardından Özcan Deniz’in, yapımcıyı ikna etmeye çalıştığı iddia edilse de, Avşar ikinci kez Evcen’in rol almasına onay vermedi. Bu durumun ardından Fahriye Evcen’in sabrı tükendi. “Beni yarı yolda bıraktın, kariyerimle oynadın” diyerek Deniz’e tepki gösterdiği öğrenildi. Yaşanan bu gerginliğin ardından Evcen, Maslak’taki birlikte yaşadıkları evi terk etti ve ilişki resmen sona erdi.

Filmde Sevgili, Gerçek Hayatta Ayrı Dünyalar

Ayrılığa rağmen Özcan Deniz, başrol için yeniden Fahriye Evcen’i ikna etti. İkili, Evim Sensin filminde birlikte kamera karşısına geçti. Çekimlerde nikâh sahnesi dahil birçok romantik an yaşandı. Özellikle Sevgililer Günü’ne denk gelen sahnelerde duygusal dakikalar yaşandığı ve set arkadaşlarının bu anlara şahit olduğu basına yansıdı.

Bu süreç, eski sevgililerin profesyonel anlamda ne kadar uyumlu çalışabildiğini gösterse de, özel hayatta bir araya gelmelerine engel oldu. Yakın çevre, her ne kadar "yeniden barışabilirler" yorumları yapsa da, bu birliktelik bir daha romantik anlamda devam etmedi.

Fahriye Evcen Yoluna Burak Özçivit’le Devam Etti

İlişkilerinde noktayı koyan Fahriye Evcen, yıllar sonra kalbini oyuncu Burak Özçivit’e kaptırdı. Çift, 2015 yılında başlayan ilişkilerini 2017’de evlilikle taçlandırdı. Bu evlilikten iki çocukları dünyaya geldi: Karan (2019) ve Kerem (2023). Evcen, kariyerine ve ailesine odaklanırken, geçmişte yaşadığı ilişkilerle gündeme gelmeyi tercih etmedi.

Özcan Deniz’in Sessizliği ve Geçmişe Saygı

Öte yandan Özcan Deniz, bu ayrılıktan sonra uzun süre aşk hayatını gözlerden uzak yaşamayı tercih etti. Her iki tarafın da birbirine saygılı yaklaşımı, ilişkilerinin olgun bir şekilde sona erdiğini gösterdi. Deniz’in sonraki yıllarda yaptığı açıklamalarda, “her ilişkinin bir sebebi ve zamanı vardır” sözleri, bu birlikteliği de duygusal bir deneyim olarak değerlendirdiğini ortaya koydu.