Dünya

Şara ve Trump zirvesi gerçekleşti: Suriye'ye Sezar Yasası kapsamında uygulanan yaptırımlar askıya alındı!

ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, Washington’da tarihi bir görüşmede bir araya geldi. Görüşmede Suriye’ye yönelik yaptırımlar, güvenlik politikaları ve bölgesel normalleşme süreci ele alındır. Peki Trump'ın Suriye'ye yaklaşımında temel motivasyonu ne? ABD, Suriye ve Şara yönetimini tamamen destekliyor mu? Detaylar haberimizde...

ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara’nın merakla beklenen zirvesi Beyaz Saray’da gerçekleşti. İki liderin buluşması, uzun yıllardır diplomatik temasın kopuk olduğu ABD–Suriye ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Görüşmenin ana başlıkları arasında, Suriye’ye yönelik “Sezar Yasası” kapsamındaki ekonomik yaptırımların hafifletilmesi, bölgesel istikrarın sağlanması ve terörle mücadelede iş birliği yer alıyordu. Basına kapalı gerçekleştirilen görüşmede, ABD Hazine Bakanlığı tarafından, Suriye'ye Sezar Yasası kapsamında uygulanan yaptırımların askıya alındığını duyruldu. Tüm bunlara ek olarak Şara, Washington'da ağırlanan ilk Suriye başkanı olarak kayıtlara geçti.

GÖRÜŞMENİN ODAK NOKTASI YAPTIRIMLAR VE NORMALLEŞME OLDU

Trump yönetimi, son haftalarda Orta Doğu’da diplomatik dengeyi yeniden kurmak adına Suriye ile diyaloğa açık mesajlar vermişti. El-Şara ise görüşmede ülkesinin yeniden inşası ve uluslararası yatırımlara kapı aralanması konularını öncelikli olarak ele alıyor. Yaptırımlar ise görüşme sonrası askıya alındı.

ABD, SURİYE'DE YENİ ÜS MÜ KURACAK?

Trump–Şara görüşmesinin ikinci bölümünde, Suriye’nin bölgedeki güvenlik rolü masaya yatırıldı. ABD’nin IŞİD karşıtı koalisyondaki stratejisini gözden geçirmesi, Suriye’nin ise terörle mücadelede yeniden etkin bir aktör haline gelmesi hedefleniyor. Ayrıca iki ülke arasında enerji, göç ve insani yardım konularında da karşılıklı temasların genişletileceği ifade ediliyor. Bu ziyaret, 1946’dan bu yana ilk kez bir Suriye liderinin Beyaz Saray’da ağırlanması açısından tarihi nitelik taşıyor. Bu görüşmenin sadece ABD–Suriye ilişkileri için değil Türkiye, İran ve Rusya gibi bölgesel aktörlerin politikaları açısından da önemli sonuçlar doğurabileceği belirtiyor.